Olan benim yeniçeriye olacaktı😊

Efendim, bu resim bir velimle ilgili..
Songül Hanım (diyelim-isme takılı kalmayalım😘 )
Kırkına merdiven dayamış,
uzaktan bakıldığında evlatları için kendini parçalayan bir Türk anası.
İlk yavruyu da biz mezun etmiştik.
Okulumuzu, öğretmenleri
ve beni de çok sevdiğinden küçük yavruyu da bize yazdırdı, sağolsun 🙄
Yavrular dünya tatlısı
ve yaşlarının yavruları.
Hani ne çok önde, ne de çok geride olan öğrencilerden...
Anneleri rahat bıraksa eminim ki çok daha iyi olacaklar.
Ama ne mümkün...
Çünkü,
Songül
Kıskanç..
Öyle böyle bir kıskançlık değil hem de
beyin yaktıran düzeyde...😩
Songül'ün günleri diğer yavruları kıskanarak geçiyor.
Kendi kuzularını ,
diğer kuzularla kıyaslayarak,
O derstte ne yaptı?
Bu sınavdan kaç aldı? diye sorgulayarak...
Hatta sınavlardan sonra Songül'ü
gizli gizli sınavda yüksek not alanlarla
ropörtaj yaparken yakalayıp,
okuldan atmışlığımız var.😥
"Yapma Songül, etme Songül , böyle olmaz , evlatlar birbirinden farklıdır,
çocuk yetiştirmenin ana kuralı onları olduğu gibi kabul etmektir"... gibi konuşmalarımız yıllardır kendisiyle devam etmekte.
Ama
Songül
Anlamıyor 💢💢💢
Dur diyorum bir gün kendime.
Olayı bir de şöyle açıklamaya çalışayım Songül'e
Ve balkondaki bu iki saksıyı okula götürüyorum...
"Songül'üm bak bunlar ikisi de aynı gün alındı.
İkisinin de aynı gün saksıları değiştirildi.
İkisi de balkonda yan yana duruyorlar.
Aynı güneş, aynı oksijen...
Bak biri, HANIM HANIMCIK BİR KIZ,
Öbürkü ÖLÜMÜNE GİDİYORUM DİYEN BİR YENİÇERİ😁 Anlıyorsun beni değil mi Songülcüm?
Kaktüsler bile benzemiyor birbirine,
Çocuklarımız da öyle..
Hepimiz farklıyız .
Ve birileri de hep diğerlerinin önünde oluyor.
Hayatın kuralı bu..
Bak işte, görüyorsun
Bu YENİÇERİ
Şimdi boyu uzun diye çok mu havalı?
O da sadece bir kaktüs,
Yada bu hanım kızı
Boyu kısa diye sevmeyelim mi?
Ne dersin şekercim, bıraksan mı acaba şu huyunu?
Evlatlarının yakasından düşsen mi?...."
Konuşurken de
Songül'e sık sık bakıyorum
Saksılardan özellikle de YENİÇERİ'den ayırmıyor gözlerini,
Bu sefer oldu diyorum kendime
Aferin kız,
Kaktüstü ,yeniçeriydi vallahi güzel konuştun.
Eee kaç yıllık öğretmensin olacak o kadar
diye kendimi gaza getirirken...
Songül ayağa kalkıyor,
YENİÇERİ'yi eline alıyor
veeee diyor ki bana; "Hocahanım, sen bu yeniçeri dediğini küçükken kesseydin uzamazdı bu kadar,
Kesecektin sen bunu,
Çok uzamış bu..
Olmaz, olmaz.
Saksıları devirir vallahi...
Hala kessen olur.
DUR ,BEN KESEYİM İSTERSEN....."🤯
Hemen kapıyorum elinden saksıyı,
Zor da olsa kurtarıyorum YENİÇERİYİ😂
Ve ben bir kez daha anlıyorum ki;
SONGÜL :1,
Ferdağ :0 😂

