Ekim 05, 2022

İNSANIN ANAYURDU ÇOCUKLUĞUDUR

Jorge Amado, “İnsanın anayurdu çocukluğudur.” diyor. 
Nereye gitsek dönüp dolaşıp geleceğimiz yer orasıdır. 
Özlenen saflıktır. 
O saf ülkede,
 yıllar da geçse bizi bekleyen bir çocuk vardır.

Aşağıdaki videolarda yer alan tüm güzel insanlar 
dönüp dolaşıp  çocukluklarını arayan insanlardır.
Keyifli seyirler dostlar...💟

1.BÖLÜM




2.BÖLÜM



HAVVA’nın CEZASI


☝️☝️☝️☝️
Canım dostlar aşağıdaki yorumlar  
Nermin BEZMEN’in ‘HAVVA’NIN CEZASI’ kitabının yorumlarından 
bir kaçı…

Kalbim sıkışarak okuduğum bir kitaptır. 
Kitabın üzerine basarak inceleyebilir, 
☝️alabilirsiniz☝️


 





Ekim 03, 2022

'Canını seven “acı kavun”a dikkat etsin'

 Sinüzit ve basur gibi rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülen "acı kavun" bitkisinin, sanıldığının aksine bünyede kalıcı hasar bırakabileceği, ölüme bile neden olabileceği bildirildi.


Bitkinin 2 gramı alerjik reaksiyonlara bağlı ani nefes durması nedeniyle öldürücü etkiye sahip. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Endüstri Bitkileri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fikret Akınerdem, "acı kavun" bitkisinin Anadolu'da “Cırtlak”, “Cırt atan”, “Ebu Cehil karpuzu” gibi isimlerle de anıldığını kaydetti.


Bitkinin sinüzit ve basur gibi rahatsızlıklara iyi geldiğini duyduğunu ifade eden Akınerdem, "Yararlı bir bitki olsaydı Anadolu insanı bu bitkiye eşek hıyarı veya Ebu Cehil karpuzu demezdi. Kullananları gördüm. 'Acı kavun kullandım memnun kaldım, memnun olmadım' diyen de var, 'kullandım neredeyse ölüyordum diyen de' var" ifadesini kullandı.

GÖZLERİ KÖR EDEBİLİR

Meyvesi olgunlaştığında içindeki basınç 6 bara ulaşarak tohumlarını saatte 36 kilometre hızla fırlatan acı kavunun gözleri kör edebileceğine dikkati çeken Akınerdem, şunları söyledi:

"Aşırı kullanımının özellikle alerjik bünyelere verdiği zararı duyuyoruz. Acı kavun bitkisinin kullanımda dikkatli olunması gerekir. Rastgele yüze, göze, ağza sürerek veya ilaç gibi içilerek kesinlikle kullanılmamalıdır. Bitkinin kullanımından kaynaklı sıkıntılar yaşanabilir. İnsanlar zayıf düşebilir, zehirlenmeler yaşanabilir, bünyede bir takım kalıcı etki bırakabilir. Doğacak bebeklere çok ciddi zarar verebilir."

"HİÇ KİMSE BUNU DİKEMEZ VEYA YETİŞTİREMEZ"

Bitkinin kendiliğinden büyüdüğünü vurgulayan Akınerdem, "Hiç kimse bunu dikemez veya yetiştiremez. Üretim alanlarının dışında, yıkılmış virane yerlerde bol miktarlarda bulabilirsiniz. Bu bitkinin taze meyvesi sıkıldığında, bitkinin tohumlarını da içeren mukus benzeri bir salgı fışkırtır. Olgunlaştıktan sonra patlayarak tohumları etrafa saçılıyor ve kendiliğinden yeniden hayat buluyor. Bu özelliği nedeniyle, İngilizce'de 'squirting cucumber' (fışkırtan hıyar) olarak anılır. Kimse bu bitkiyi ticari olarak yetiştirmez" diye konuştu.


Kaynak: Hürriyet

Ekim 02, 2022

1932’de İlk Türk Dünya Güzeli Olan 18 Yaşındaki Kızın Hikayesi

 

Cumhuriyet Gazetesi’nin düzenlediği Türkiye Güzellik Kraliçesi Yarışması olan ve Miss Turkey olarak bilinen organizasyonun 1932 yılındaki birincisi seçildi.

31 Temmuz 1932’de Belçika’nın Spa kentinde yapılan ve yirmi sekiz ülkenin delegelerinin katıldığı, dönemin en prestijli yarışması, Dünya Güzellik Yarışmasında birinci olarak “Dünya Güzellik Kraliçesi” seçilmiştir. Resmî olarak Kâinat Güzeli ve Zarafet Güzeli unvanları ile de adlandırılabilir.


Keriman Halis Ece, zamanın meşhur tüccarlarından olan ve Hızır adı verilen yangın söndürme aletlerinin mümessili Tevfik Halis Bey ve Ferhunde Hanım’ın altı çocuğundan biridir. Yarışmalara da babası tarafından kaydettirilmiştir.


Keriman Halis’in bu başarısı genç Cumhuriyet için de oldukça anlamlıydı

Keriman Halis, 1932’de Türkiye’de dördüncüsü düzenlenen güzellik yarışmasını kazanarak Belçika’ya gittiğinde o güne kadar hiçbir Türkiye güzeli derece alamamıştı. Halkın umutlarını boşa çıkarmayan Keriman Halis, vatana döndüğünde Sirkeci Garı‘nda kraliçeler gibi karşılandığını şöyle anlatıyor:

En sonunda ben ve Almanya güzeli kaldık. Kırmızı bir tuvalet giymiş, yakasına da beyaz kurdele takmıştım. Jüri başkanı elindeki zarfı açtı. Heyecandan bayılabilirdim. Ve bütün tiyatro salonu, ‘Yaşasın Miss Turkey!’ sesleriyle inledi.

Keriman Halis, yarışma sonrasında bir Türk Bayrağı‘nın bulunmaması nedeniyle halkın tezahüratına cevap vermemiş ve bunun üzerine metrelerce atlas bulunarak bayrak orada yapılmış ve balkondan dalgalandırılarak izleyicilere gösterildikten sonra, kendisini görmeye gelen halkı selamlamıştır. 

Keriman Halis’e, 1934’te çıkan Soyadı Kanunu ve yarışmadaki başarısından sonra bizzat Atatürk tarafından kraliçe anlamına gelen “Ece” soyadı resmî olarak verilmiştir.

Keriman Halis Ece ile 92 yılında yapılan röportaj:


İstanbul’da 98 yaşında hayatını kaybetti. Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verildi.