Haziran 29, 2023
♥️♥️♥️♥️
Haziran 28, 2023
NAZIM VE DAR AYAKKABILAR..
Nazım Hikmet’e bayram için bir ayakkabı almaya karar verirler. O zamanlarda şimdiki gibi hazır ayakkabı satan bir mağaza yoktur. Sadece ayakkabı yapan bir dükkan vardır. Oraya giderler. Ayakkabıcı Nazım’ın ayağını bir kartonun üzerine koyar ve iyice basmasını söyler. Daha sonra kurşun bir kalemle ayağının etrafını çizer. Bu karton onun ayakkabı numarasıdır. Günlerce bu ayakkabının hayalini kurar. Babası ona ayakkabılarının siyah ve bağcıklı olacağını söyler.
Nazım’ın ayakkabıları bayramdan bir gün önce gelir. Ayakkabılar babasının dediği gibi siyah ve bağcıklıdır. O gün onları giymez. Ayakkabılarını yatağının altına koyar ve arada çıkartıp onu inceler. O gece onu uyku tutmaz. Sabah evdekiler uyandığında Nazım’ı ayakkabı kutusu kucağında sandalyede otururken bulurlar.
Buradan sonrasını Nazım Hikmet’in ağzından dinlemek sizi daha çok etkileyecektir.
“Ayakkabımı babam giydirdi. Ayağıma olmamıştı ayakkabılarım. Dardı ve canımı yakmıştı; ama bunu babama söylemedim.
O ‘Sıkıyor mu?’ diye sordukça ‘Hayır’ yanıtını veriyordum. ‘Dar, ayağımı acıtıyor.’ desem geri gidecekti ayakkabılarım ve ayakkabıcının hemen bir yeni ayakkabı yapması olanaksızdı.O bayram sabahı canım yana yana yürüdüm. Bir süre sonra acı dayanılmaz oldu. Dişimi sıktım. Yürürken artık topallıyordum. Soranlara ‘Dizimi vurdum.’ dedim; ama ayakkabılarımın ayağımı sıktığını kimseye söylemedim. Doğrusunu isterseniz yaşam da dar ayakkabıyla yürümektir.
Kimi zaman dar bir maaş, kimi zaman sevimsiz bir iş. Kimi zaman bir mekan dar ayakkabı olur bize, kimi zaman bir çevre. Kimi zaman bir sokak, ya da bir şehir…Kimi zaman dostluklar, arkadaşlıklar, beraberlikler bir dar ayakkabıya dönüşür.
Kimi zaman zamandır dar ayakkabı, geçmek bilmez. Kimi zaman zenginlik, kimi zaman başınızı koyduğunuz yastık…
Canınız yanar. Topallaya topallaya gidersiniz. Sonradan öğrendim;yaşamın, dar ayakkabıyla yürüyebilme sanatı olduğunu. (Alıntı)
Fotoğrafta Nazım Hikmet kız kardeşiyle..
Haziran 24, 2023
Neden Ocağıma incir Ağacı diktin derler, biliyor musunuz?
İncir ağacının kökleri yayılma eğiliminde ve çok güçlü olduğundan, önüne ne çıkarsa parçalar. Bir evin yakınına dikilirse evin temellerine zarar verebilir. Bu sebeple eskiler bu 'ocağımı incir ağacı diktin' deyimini kullanmıştır.
💫Bir halk hikayesi anlatılır. Zalim bir devlet erbabı yaşarmış zamanın birinde.
Sarayının bahçesini temizletirken emrindekilere bahçedeki incir ağaçlarını söktürüyormuş. Oradan geçen bir derviş derebeyine seslenmiş: "Söktürme o ağaçları, birinin ocağına dikmek, hayatını söndürmek istersen lazım olur sana..."
Bilinir ki; incir ağacı viraneleri, harabeleri, terk edilmiş evleri, kuytuları pek sever ve oralarda boy sürer. Hep fakir fukaranın malına göz diken, zalim bir adama incir ağacıyla zulmünün hatırlatılması bundandır.
💫Bir diğer inanış da; incir ağacından düşenin mutlaka bir yeri kırılır, çünkü incir ağacı cinlerin uğrak yer ve evidir.🫣
💫Farklı bir yorum olarak; incir ağacı kesmek uğursuzluk getirirmiş...
Bu sebeple incir ağacı dikildiği yerden asla kesilemezmiş. Eğer birisi ocağınıza incir ağacı dikti ise onu kesemeyeceğinize göre artık ocağınızı da yakamazsınız. Yani ailenizin, yuvanızın ocağı sönmüş anlamına gelirmiş.
Buraya kadar internetten alıntıydı. Ben de çocukken , genç kızlığımda buna benzer çok cümleler duydum. Bazı bitkilerin , hayvanların hatta insanların böyle lanetlenmesine üzülüyorum. 😏
Haziran 21, 2023
Hayat Iskalayı Affetmez…
Çok seviyorum Yıldız Kenter ve Müşfik Kenter ‘in seslerinden bir şeyler dinlemeyi. Nurlarda uyuyun. Ne çok iziniz var…♥️