Eylül 28, 2023

BEETHOVEN

 

💫Alkolik bir baba ile hasta bir annenin dokuzuncu çocuğu olarak dünyaya gelen Beethoven; üçü sağır, ikisi kör ve biri zeka özürlü kardeşleri arasında en sağlıklısı. Ancak ileriki yıllarında o da sağır olmuş. Bildiğiniz gibi Dokuzuncu Senfoni dahil pek çok eserini de hiç duymadan bestelemiş.

💫Beethoven kariyerinin sonlarına doğru işitme duyusunu kaybeder. Hayatını müziğe adamış biri olarak bu sağlık sorunu ciddi ölçüde psikolojisini bozuyor ve durumu insanların öğrenmemesi için kendini yalnızlaştırıyordu.

Ancak diğer taraftan da tutkuyla bağlı olduğu bu işi yapma konusunda da kararlığını koruyor ve kendince farklı metotlar deniyordu. Dünya tarihinde kemikten duymayı ilk Beethoven’ın keşfettiği söylenir.

Şöyle ki; Piyano karşısında eserlerini bestelemeye çalışırken dişleri arasında tuttuğu bir çubuğu piyanonun üzerine koyar tuşların piyano da oluşturduğu vibrasyon cetvel vasıtasıyla çene kemiğine iletir, çene kemiğinin sesi iç kulağa iletmesiyle duyma yetisi kazanır. Son senfonisi olan 9. Senfoniyi de bu şekilde besteler ve dinleyicilerine sunar.



Kesin olarak bilinen şey varsa o da Beethoven'in işitme sorunlarının 1797 ile 1798 yılları arasında başladığı. Beethoven, doktorunun tavsiyesine uyarak 1802'de Viyana'yı terk etti ve durumuyla başa çıkmak için yakındaki Heiligenstadt kasabasında huzur aradı.

Burada kardeşlerine 'Heiligenstadt Vasiyetnamesi' olarak bilinen intihar düşüncelerini kaydettiği ve diğer insanlardan uzak durması gereken bir mektup yazdı.

Duyma engelinin onu nasıl rahatsız ettiğini ve bunun onun düzensiz davranışını nasıl açıkladığını anlatan Beethoven, "Düşünün ki, altı yıldan beri, çaresiz bir hastalığa tutulmuş bulunuyorum. Hastalığım hekimlerin bilgisizliği yüzünden büsbütün ağırlaştı. Yıllar geçtikçe, umutlarımın birer birer suya düştüğünü gördüm" diye yazdı.

Beethoven bu mektupta şöyle devam etti: 

"Bir ihtiyacın baskısı olmadıkça, çekildiğim kuytu köşeden dışarı çıkmıyorum, hayatımı bir mahkum gibi yalnızlık içinde geçiriyorum. Tesadüfen kalabalık arasına düşecek olursam, sağırlığımın sırlarını açığa vuracağım korkusuyla ölüm terleri döküyorum."

Ancak işitme duyusunu kaybetmekten duyduğu mutsuzluğa ragmen Beethoven, sanatı uğruna yaşamaya devam etmeye karar verdi.

Alıntı


Eylül 27, 2023

Ah benim ufak tefek şeyleri kafama takan yönüm…



Bu sabah önüme çıktı bu iki güzel insan. Kadriye♥️ Cafer BAYDAR kardeşler 

Ufak tefek şeyleri dert eden yönümü yıllardır hep törpülemeye çalışıyorum. Tamamen bitirmeye çalışıyorum.Sizlere de tüm samimiyetimle bundan bahsediyorum. İşte bir zor yaşam daha. Ve mücadele eden iki tertemiz can. Seninki de dert mi dedirten öykü…kader işte…💕💕

Eylül 26, 2023

Dört Mevsim

 

Her dinlediğimde içime işleyen şarkı…

♥️♥️♥️

 

Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan on yedisine bastığında, iki kişi onunla evlenmek ister.

Mihrimah, yani Mihrü Mah, Farsca’da “Güneş ve Ay” anlamına gelir. Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa diğeriyse Mimar Sinan’dır. Padişah kızını Rüstem Paşa’ya verir.

Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve de Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır!

Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama, aşkını, olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır.

🌷Üsküdar’a, Saray’ın isteğiyle elbet, 1540 yılında Mihrimah Sultan Camii’nin temelini atar ve 1548’de bitirir. Camiyi yaparken, eserine sanki “etekleri yerleri süpüren bir kadının” dış çizgilerini verir.

🌷Derken, ilk kez padişah fermanı olmaksızın, Edirnekapı’da, pek kimselerin uğramadığı ıssız ama İstanbul’un en yüksek tepelerinden birine, ikinci bir eser yapmaya koyulur Mihrimah Sultan’a

🌷Cami küçücüktür.

🌷Minaresi otuz sekiz metredir, bir adet incecik kubbesi üzerindeyse yüz 61 pencere, camiin iç güzeliğini aydınlatır.

🌷İçerdeki sarkıtlar ve minare kenarlarındaki işlemeler Mihrimah Sultan’ın topuklarını döven saçlarını anımsatır insana.

İşte, aşka adanmış iki eser.

🌷Şimdi, gidin Edirnekapı ve Üsküdar’daki camileri aynı anda görebileceğiniz bi yer seçin ve 21 Mart’ta, yani geceyle gündüzün eşit olduğu günde seyreyleyin.

Unutmadan, 21 Mart Mihrimah Sultan’ın doğum günüdür.

💫Göreceğiniz manzaraysa şudur;

Edirnekapı camiinin tek minaresi ardından tepsi gibi kıpkırmızı güneş batarken, Üsküdar’daki camiinin ardından ay doğar!

Mihrü Mah eşittir Güneş ve Ay.

Bu nasıl akıllara ziyan bir hesaplamadır; nasıl bir güzellik anlayışıdır...


Alıntı