Kasım 28, 2023

Fabrika Kızı


Cibali 1969...

Söz yazarı, besteci, ses sanatçısı Bora Ayanoğlu Aksaraydaki evine gidip gelirken Cibali Tütün Fabrikasında çalışan genç kızları görmektedir. Onların dertleşmelerine, kurdukları hayallere, ilerisi için düşündüklerine, hemen her gün kulak misafiri olmaktadır... Genç kızların saf, kanaatkar, acıklı hikayeleri, ona ilham kaynağı olacak  ve bir şarkı sözü yazdıracaktır...

Veeee bir şarkıcı, bu şarkıyı mükemmel yorumlayarak, Türk halkının hemen hemen her yağmur yağdığında öncelikle hatırladığı bir kült eser olmasını sağlayacaktır.. Alpay bu şarkıya can katmıştır.

🌙🌙🌙🌙

Gün doğarken her sabah

Bir kız geçer kapımdan

Köşeyi dönüp kaybolur

Başı önde yorgunca


Fabrikada tütün sarar

Sanki kendi içer gibi

Sararkende hayal kurar

Bütün insanlar gibi


Bir evi olsun ister

Birde içmeyen kocası

Tanrı ne verirse geçinir gider

Yeterki mutlu olsun yuvası


Dışarda bir yağmur başlar

Yüreğinde derin sızı

Gözlerinden yaşlar akar

Ağlar fabrika kızı


Oysa yatağında bile

Birgün uyku göremez

İhtiyar anası gibi

Kadınlığını bilemez


Makineler diken gibi

Batar hergün kalbine

Yün örecek elleri

Hergün ekmek derdinde


Gün batarken her akşam

Bir kız geçer kapımdan

Köşeyi dönüp kaybolur

Başı önde yorgunca


Fabrikada tütün sarar

Sanki kendi içer gibi

Sararkende hayal kurar

Bütün insanlar gibi

Not:

Fabrika, 1997'de Maliye Bakanlığı tarafından Kadir Has Vakfı'na satıldı.

1999-2000 yılları arasında Kadir Has Vakfı tarafından restorasyonu tamamlanan bina, Kadir Has Üniversitesi olarak hizmet vermeye başladı.

GÖRSEL

CİBALİ TÜTÜN FABRİKASI'nda çalışan kadın işçiler hatıra fotoğrafı 1950'ler.  (Alıntı)

Kasım 26, 2023

PAZAR günü nedir????

Bence, pazar günü içinde hep bir nostalji saklıyor. Şu an Sezen Aksu’nun bilgisayarımdan söylüyor olması…🥺


Eskidendi Çok Eskiden
Hani erken inerdi karanlıkHani yağmur yağardı incedenHani okuldan, işten dönerkenIşıklar yanardı evlerdeHani ay herkese gülümserkenMevsimler kimseyi dinlemezkenHani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken
Hani herkes arkadaşHani oyunlar sürerkenHani çerçeveler boşHani körkütük sarhoş gençliğimizdenHani şarkılar bizi henüz bu kadar incitmezkenEskidendi, eskidendi, çok eskiden
Şimdi ay usul, yıldızlar eskiHatıralar gökyüzü gibiGitmiyor üzerimizdenGeçen geçtiGeçen geçtiHadi geceyi söndür kalbimŞimdi uykusuzluk vaktiGençlik de geceler gibi eskidendi
Hani herkes arkadaşHani oyunlar sürerkenHani çerçeveler boşHani körkütük sarhoş gençliğimizdenHani şarkılar bizi henüz bu kadar incitmezkenEskidendi, eskidendi, çok eskiden
Hani herkes arkadaşHani oyunlar sürerkenKimse bize ihanet etmemişBiz kimseyi aldatmamışkenHani biz kimseye küsmemişHani hiç kimse ölmemişkenEskidendi, çok eskidendi
Hani herkes arkadaşHani oyunlar sürerkenHani çerçeveler boşHani körkütük sarhoş gençliğimizdenHani şarkılar bizi henüz bu kadar incitmezkenEskidendi, eskidendi, ah eskiden


💚💚💚💚

 


ÖLÜNCE ÖLMÜŞ MÜ OLACAĞIZ?..

Karanlıktaymışlar.

İki embriyo, bir ana rahminde…

Her şeyden habersiz bekleşiyorlarmış, sudan bir beşiğin içinde…

Sarılıp birbirlerine, karanlıkta uyumuşlar öylece…

Haftalar geçmiş, ikizler gelişmiş.

Elleri, ayakları belirginleşmiş.

Gözleri çıktıkça meydana,İkisi de çevrede olup biteni fark etmiş…

Ne rahat, ne güvenli bir dünyaymış bu…

Sıcak, ıslak, sevgi dolu…

‘Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz ki’ demişler, ‘…bize ne mutlu…’

Gel zaman git zaman, çevreyi keşfe girişmişler.

Bu karanlık dünyayı ve hayatın kaynağını deşmişler.

Onları besleyip büyüten kordonu fark edince O kordonla kendilerini besleyen Anne’lerine teşekkür etmişler.

Sonra başlamış bir varoluş tartışması:

‘Buraya nereden geldik, biz nasıl olduk’ diye sormuş ikizler…

‘Annemiz’ demiş biri, ‘O bize can verdi.’

Ne biliyorsun’ diye itiraz etmiş öteki,

‘Sen hiç Anneni görmedin ki…’

Süre dursun ana rahmindeki tartışma, ikizler büyüyüp gelişmişler...Rahme sığmaz olup tekmeleşmişler....Artık parmakları ve kulakları varmış kerataların…

Büyüdükçe anlamışlar ki, yolun sonu yakın…

Gün gelecek, bu güzelim hayat bitecek;

Karanlık bir yolculuk, onları bir başka diyara çekecek.

‘- Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz’ diye fısıldamış ikizlerden biri efkarla…

‘- Ben gitmek istemiyorum’ diye diretmiş öteki; ‘doyamadım ki daha hayata…’

‘- Ama mukadderat alnına yazılandır; dua et, belki doğumdan sonra hayat vardır.’

Sormuş karamsar olan:

‘- Bir gün bize hayat veren kordon kesilecek. Ondan sonra başımıza neler gelecek?’

Şiirle cevaplamış iyimser olan:

‘Birçok giden/ memnun ki yerinden/ çok seneler geçti/ dönen yok seferinden…’

Ve günlerden bir gün, yer sarsılmış, duvarlar kasılmış.

Dayanılmaz sancılarla ikizler beklenen günün geldiğini anlamış.

Buruşuk kollarıyla birbirlerine son kez sarılıp vedalaşmışlar.

Ve ‘ömrümüz bitti’ diye çığlık çığlığa ağlaşmışlar.

Azrail sandıkları bir el kesmiş onları hayata bağlayan kordonu,

Ağlaya ağlaya karanlık bir koridordan öbür hayata çıkmışlar.

Hayatı sadece dünyadan ibaret sananlar gibi, yaşamlarının sadece ana rahminde olduğunu ve doğunca öleceklerini sanıyorlar..

Kim bilir belki de biz de yanılıyoruz onlar gibi..

Ölünce ölmüş değil, belki de doğmuş olacağız..

Nereden bilebiliriz ki!

(Can Dündar)

Kasım 23, 2023

♥️♥️♥️♥️

 

Instagram’dan gelen sen güzel insan şuracığa ekledim:) Öperim o tatlı yanaklar♥️☺️