Aralık 04, 2023

ACI YOKSA, OLGUNLAŞMA DA YOKTUR!..


💫🦅”Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayabilir. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşındayken çok ciddi ve zor bir karar vermek zorundadır. Kartalın yaşı 40′a vardığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz hale gelir. Gagası uzar ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır.

Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartal burada iki seçimden birini yapmak zorundadır:

🦅Ya ölümü seçecektir,

🦅Ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.

Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürer.

💫Kartal yeniden doğmaya karar verirse, bir dağın tepesine uçar ve orada bir kayanın duvarında, artık uçmasına gerek olmayan bir yer bulur ve yerleşir.

Burada kartal öncelikle gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. Taaa ki en sonunda gagası yerinden sökülüp düşene kadar. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler.

Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile, bu kez pençelerini yerinden söker çıkarır.

Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20-30 yıldan daha fazla yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.

💫Kendi yaşamımızda sık sık bir yeniden doğuş süreci yaşamak zorunda kalırız. Bizlere acı veren eski alışkanlıklarımızdan ve anılarımızdan kurtulmak yada tüm bunları yeniden anlamdırmak durumundayız 

☘️UNUTMAMALIYIZ Kİ; insan geçmişin ve insanların gereksiz etkisinden kurtulduğunda gerçek gücüne ulaşır.

National Geographic – ‘’Kartallar ve İnsanlar”

Aralık 02, 2023

Yaşlılığıma mektup:


'' Sevgili Ben

🌸Yaşlandığında  haklı olduğundan emin olsan bile asla kimseye bir şey öğretme çabası içinde olma... Bunun seni ne kadar rahatsız ettiğini hatırlıyor musun? Yaşlıların tavsiyesine kendin uydun mu?

🌺İstenmedikçe yardım etmeye çalışma. 

🌸Kendi yardım isteğinle kimseye zorlama. 

🌺Sevdiklerini dünyadaki tüm talihsizliklerden korumaya çalışma. Sadece onları sev...

🌸Sağlığın, komşuların, emekliliğin hakkında şikayet etme...

🌺Konuşurken, eski bir kavgaya dönüşme, konuşmaların kavga eder gibi değil, insanı okşar gibi olsun.

🌸Çocuklardan minnet bekleme…

🌺Kendi gençliğini hatırla, nankör çocuk pek yoktur ama, çocuklarından minnettarlık bekleyen anne ve babalar vardır.

′′ Ben senin yaşlarındayken... gibi cümleler söyleme sana en iyi yılları verdim.. 'gibi cümleleri ise asla söyleme.

🌸Torunlarınız varsa, size büyükanne, büyükbaba demeleri için ısrar etme.

🌺Son paranı yaşlanma karşıtı tedavilere harcama. İşe yaramaz. En iyisi bir gezi için harcamak…

🌸Aynaya bakma ve karanlık bir odada makyaj yapma. Kendini kandırma ve olabildiğince şık görünmeye çalış. Kesinlikle yakışıklı, genç değil. İnan bana böylesi daha iyi…

🌺Varsa eşine dikkat et, buruşuk, çaresiz ve huysuz bir yaşlı olsa bile... Bir zamanlar genç, güçlü ve neşeli olduğunu unutma. Ve belki de şu anda sana gerçekten ihtiyacı olan tek kişi o.

🌸Yeni teknolojileri anlamak, haberleri takip etmek, sürekli olarak yeni bir şeyler çalışmak, 'zamanda geride kalmamak' iyi gelir. 

Bu eğlenceli. İstediğini yap. 

Hala yapabiliyorken!

Hiçbir şey için kendini suçlama. 

🌺Hayatına ya da çocuklarının hayatına ne olduysa bilki sen elinden geleni yaptın.

🌸Her durumda saygınlığını koru! Sonuna kadar! Elinden geleni yap  bu çok önemli...

Ve unutma, hala hayattaysan, birinin sana ihtiyacı var!"  

Alıntı

Kasım 30, 2023

DOĞRU KADIN mı / DOĞRU ADAM mı ?

 

☘️Bir uçak yolculuğunda yan koltukta oturan bir adamın alyansını sağ elinin işaret parmağına taktığını fark eden yazar yorum yapmaktan kendini alamaz;

Bayım alyansınızı yanlış elinize takmışsınız!’ Adam bunun üzerine; Yanlış kadınla evlendim de ondan!diye karşılık verir.

☘️Yazar bu anıyı aktardıktan sonra şöyle sorar;

Peki ya bu adam doğru adam mı? Yani kadın doğru adamla mı evlenmiş? Yanlış seçilmiş bir insana doğru insanmış gibi davranırsanız sonuçta doğru insanla evlenmiş olmaz mısınız?

☘️Doğru seçilmiş bir insanla evlendiğiniz halde yanlış davranıyorsanız yanlış bir evlilik yapmışsınız demektir.

☘️Doğru insan olmak doğru insanla evlenmekten çok daha fazlasıdır !’

☘️Yazar kitabında şu öyküyü anlatır..

‘Yıllar önce Hawai’de başlık parasına benzer bir uygulama revaçtadır. Bir erkeğin sevdiği kızla evlenebilmesi için kızın ailesine belli sayıda inek vermek zorundadır. İnek sayısının 10 adet olması gerekmekle birlikte kızın özelliklerine göre bu sayı değişebilmektedir.

💫Ve adada iki kızı olan bir adam yaşamaktadır.

💚Kızlardan büyük olanı bizdeki deyişle kabul görmeyen tipte, şanssız bir kızdır ve babası ona 3 inek fiyat biçmiştir; 2 inekli bir teklifi de kabul edecektir; hatta iyi bir pazarlıkla 1 ineğe fit olmaya razıdır.

💚Bir gün adanın zenginlerinden Johny Lingo bu eve geldiğinde herkes onun diğer kızı isteyeceğini düşünür. Oysa yaşlı adamı sevince boğarak büyük kıza talip olur. Herkes en azından isteneni yani; 3 inek ödeyeceğini düşünürken Johny yanında 12 tane inekle gelmiştir!!..

💚O dönemlerde normal bir balayı ortalama bir yıl sürmektedir ama gelin ve damat iki yıllık balayı planlamıştır.Damatla gelinin dönmesinin beklendiği gün ahaliden biri dönüşlerini haber vermeye gelir gelmesine ama gelenlerin Johny ve eşi olduğundan emin değildir.☺️ Aslında Johny’i tanımıştır fakat kızdan emin olamamıştır; yaklaşan kadın çok güzel, zarif birisidir.

💚İyice yaklaştıklarında kimsenin tereddütü kalmaz. Fakat kızın güzelliği ,cazibesi ve çekiciliği en eleştirici gözle bile reddedilmeyecek ölçüdedir. Yakından bakanlar Johny’nin 12 inek karşılığında iyi bir alışveriş yaptığını düşünürler.

☘️Yazar işin püf noktasını şöyle özetler ;

☘️☘️Johnny 12 inek ödedi, kız 12 ineklik bir kadın haline geldi.

☘️☘️Bu hep böyle olmaktadır; eşinize veya sevgilinize verdiğiniz değer, ona kazandırdığınız değerdir.

☘️☘️☘️Aslında ‘doğru adam’, ‘doğru kadını’ inşa eder, ‘doğru kadın’ da ‘doğru adamı’…


Alıntı-Dr Moris Taviki

Kasım 29, 2023

NE İSTİYORSAK ONU SÖYLEMELİYİZ!

Kullandığınız her kelimeyle bir anlaşma imzalarsınız.

Hem kendinizle, hem karşınızdaki ile ve hem de bütün dünyayla!

Bir insan gelecekte ne yaşayacağını merak ediyorsa bugün ne konuştuğuna baksın.

*Sadece OLMASINI İSTEDİĞİNİZ şeyleri söyleyin.*

"Hasta olmak istemiyorum" yerine,

*”sağlıklıyım."*

"Yaşlanmak istemiyorum" yerine

*"Her daim genç kalacağım.."*

*Öyle ki beyin negatifi algılamaz. Söylenen her sözü gerçek kabul eder.*

Mesela siz, *"Unutma"* dediğinizde onu *"unut"* olarak algılar. *"Aklında tut"* demek daha doğrudur.

Birisine, *“Panik yapma”*

Dediğinizde daha fazla panik olacaktır. Bunun yerine *"sakin ol"* demek daha uygundur.

Bu yüzden, *ne istiyorsak onu söylemeliyiz!*

Birisi sizi gördüğünde *"hasta gibi görünüyorsun"* derse ve siz buna inanır, onaylarsanız, anında anlaşmayı imzalamış olur ve hastalanırsınız.

Bazı insanlar hastalıklarına sıkı sıkı sahip çıkarlar.

*"Benim şekerim var!"*

*"Benim tansiyonum var!"*

*”Benim kolestrolüm yüksek!”*...

*BENİM..!!!* diyerek sahip çıkarsanız o hastalık da sizi hayatta bırakmaz!

*"BEN" diye başlayan her cümleyi bilinçaltınız sahiplenir ve emir kabul eder.*

💫FARKINDALIĞI OLAN KİŞİ İSE;

Bedeninin kendine verdiği mesajdan ders çıkarır. Ve şu soruların cevabını arar; *"Bilmem gereken şey ne?”* *”Hayatımda neyi değiştirmem gerekiyor?"* *"Nerede hata yaptım ki; hastalıkla bedenim beni uyarıyor?"*

Büyüklerin çok söylediği bir söz vardır:

*"Bir şeyi kırk kere söylersen olur."*

Hiç düşündünüz mü neden acaba?

*Çünkü dil neyi çok söylerse, bilinçaltı onu gerçek kabul eder ve beyin gerçekleştirmek için harekete geçer.*

OLUMLU KONUŞMAK ve MÜSBET DÜŞÜNMEK işte bu yüzden çok önemlidir.

*Ağzınızdan çıkan cümleleri değiştirin, hayatınız değişsin…*

Sözlerinizle birlikte, düşünceleriniz değişmeye başlar. Düşünceleriniz değiştikçe de; davranışlarınız değişir ve siz başka birisi olursunuz.

*Bir bakarsınız ki hayatınız söyledikleriniz, düşündükleriniz, davranışlarınız olmuş..*

Şimdi şu iki cümleye bakın. Ve iki cümlenin de ayrı ayrı size ne hissettirdiğini düşünün..

- “Bugün hava çok güzel ama yarın yağmur yağacak.”

- “Yarın yağmur yağacak olsa bile bugün hava çok güzel!”

Sadece iki kelime <AMA> ve <OLSA BİLE> kelimeleri cümledeki ifadeyi ne kadar değiştiriyor değil mi? İlkinde olumsuz bir duygu durumu ikincide ise her şeye rağmen mutlu olma durumu.

*Biz sade düşüncelerimizden değil, duygularımızdan da sorumluyuz.*

*İçimizdeki kinden, nefretten, intikam duygusundan yükselen eksi elektrik, dünyadaki bütün zerreleri ürpertiyor,*

*Veya içimizden yükselen ve içine yeryüzündeki bütün insanları, bütün hayvanları, bütün nebatatı, bütün eşyayı alan hayırlı bir dua, güzel bir dilek dalga dalga bütün zerrelere, iyinin, güzelin, temiz, asil ve yüce olanın ışınlarını yayıyor.*

*Ne olur kalbimizi, kafamızı hep sevgiyle, saygı ile, edep ile, incelikle ve güzel duygularla dolduralım."*

* Şems-i Tebrîzî der ki;*

* Eğer hala KIZIYORSAN* Kendin ile olan kavgan bitmemiş

*Eğer hala KIRILIYORSAN* Gönül evinin tuğlaları pekişmemiş

*Eğer hala KINIYORSAN* Af makamına ulaşmamışsın; öfke ve kin seni cayır cayır yakıyor

*Eğer hala ”BEN” demekten vazgeçmiyorsan* dizginlerin hâlâ nefsinin elinde ve sen bu esarete boyun eğiyorsun

*Eğer hala musibetlere üzülüyorsan* gerçeği bilmiyorsun

*Eğer hala şikâyet ediyorsan* hakikatı göremiyorsun

Sağlıklı, huzurlu, mutlu güzel bir hayat sürmeniz dileğiyle.

- Alıntıdır