Aralık 17, 2023

Dingo nun Ahırı deyiminin hikayesi

 

🩵İstanbul’un sembollerinden birisi olan tramvaylar 1872 yılında kullanılmaya başlandı. Günümüzde elektrikle çalışan bu tramvaylar ilk yıllarında atlar vasıtasıyla çekiliyordu. Kısa sürede de halk tarafından sevilmişti çünkü ucuz bir ulaşım aracıydı bu tramvaylar.

🩵Tramvayları çeken atlar da sonuçta canlılar ve yoruluyorlar. Şişhane yokuşunda yorulan atlar Taksim’de dinlendiriliyor, yerlerine de dinlenen atlar geçiyordu. Böylelikle seferler aksamıyordu. En çok kullanılan Şişhane-Kurtuluş arasında çalışan tramvayların atları Dingo isminde bir ahır sahibinin ahırında dinleniyorlardı. Hattın yoğun olmasından mütevellit çokça da giren çıkan oluyordu Dingo’nun ahırına.

🩵Üstüne üstlük Dingo içkiyi fazla seven ve sürekli alkollü dolaşan birisiydi. Bu da ahırdaki defterlerin tam olarak, düzgün bir şekilde tutulamamasına yol açıyordu. Giren çıkanın haddi hesabı olmuyordu. Yorgun atı getirenler bazen bir önceki seferde yorulan atı alıp gidebiliyordu. Garibim atlar da dinlenemiyordu haliyle.

💫İşte girenin çıkanın belli olmadığı Dingo’nun ahırı Türkçeye de böylelikle deyim olarak  yerleşti.

Aralık 15, 2023

Nazan Öncel

 

♥️2011’de annemi kaybettikten sonra her şey boş gelmeye başlayınca silkelendim. 

💙Dedim ki ‘bu kadar fazlalıklarla yaşanmaz.’ İnsan gidiyor, geriye çer çöp kalıyor. Annemin ardından siyah elbisesini tam dört sene yıkadım ütüledim giydim. 

💜Sonrasında baktım ki oluyor. İnsan azla yetinebiliyor, başladım azaltmaya. 

💛Eve tek bir obje bile almadım. Ve yedi senedir de kendime hiçbir şey almadım; aksine diş fırçam hariç kişisel eşyamı yüz on parçaya indirdim. 

💚Hedefim yüz parça. 

🧡Evden ise iki eve daha yetecek kadar eşya gitti. Hafifledikçe rahatladım. Hiç tanımadığım insanların fotoğrafları var albümlerde; annemin ve kayınvalidemin arkadaşlarının arkadaşı, tanıdıkları, yakınları. Hatıralarına ve bir anlamda emanete hürmeten bir tek onlara kıyamıyorum. 

🩷Konserden konsere bir fistan dikip giyiyorum, 

iş bitiyor. Sırada evi 2+1'e indirmek var. Nohut oda bakla sofa neyimize yetmiyor ki? 

🤎Zaten ‘bir lokma bir hırka’ diyenlerden olduğumu bilirsiniz. 

🩵Bir arabayı on beş sene kullanır, o beni bırakmadan ben onu bırakmam. Emektar olması hatırına şansımı zorlarım. Ama sahip olduklarımla kan bağım yoktur, insan isterse her şeyden vazgeçebilir. ‘Yolun sonunda iki metre yerde yatıyoruz, ölüm var unutma diyorum" kendime. 

🩶Belki biraz geç uyananlardanım ama hanidir kendi içime yaptığım bir yolculuk bu. Ne bir hırs, ne haset; ne şu ne bu. Ayaklarım yerden kesilmiş de ayda yürüyormuş gibiyim. Tarifsiz bir huzur. Eksilmeyelim yeter. Bu konu üzerinde sayfalarca yazabilirim ama kafa şişirmek istemem. 

♥️Söyleyebileceğim tek şey ruhunuzun istediği şeyin peşinden gidin demek olur. 

Nice güzellikler dilerim hepinize...

Nazan ÖNCEL

****************************************

♥️♥️♥️aramızdan ayrılan, ‘anne gibi anne’ olan tüm annelerimiz nurlarda  uyusunlar…Maalesef her kadın da bu ulvi görevi layıkıyla yapamıyor. Rahmete giden tüm annelerimizle  elbet kavuşacağız…

💫Değerli Dostlarım; instagramda çaldığım şarkının tamamını aşağıya ekliyorum…👇




Aralık 14, 2023

Bir Kahramanlık Hikayesi; Avustralya'ya Savaş Açan İki Osmanlı Askeri

 

İki Osmanlı Askeri'nin Avustralya'ya tek başlarına savaş açıp tam bir kahraman olarak şehit olduklarını biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum. Az önce öğrendim🤗

💫1900'lü yılların başlarına gelindiğinde Osmanlı Devleti'nin yıkılması an meselesiydi. Ancak 600 yıllık tarihi olması hala az biraz saygın olmasını sağlıyordu. Bunun ışığında Hindistan, Avrupa'dan uzakdoğuya kadar sömürge kolonisi kurmuş İngilizlerin işgali altındaydı. Tek çare olarak Osmanlı'dan yardım isteyen Hindistan yardım beklemeye başladı.

💫 Balkan savaşlarından dolayı yorgun olan Osmanlı Devleti birçok anlamda bölünmüş olmasına rağmen Hindistan'ın yardım teklifini geri çevirmedi ve 350 kişilik bir orduyu gemiyle işgal bölgesine gönderdi. Kanuni döneminden sonra denizcilikte bir türlü gelişemeyen ve büyük okyanuslarda başarılı olamayan Osmanlı donanması ağır şartlar altında işgal bölgesine giderken hastalıktan 20 askerini kaybetti. 

330 askerle işgal bölgesine giden Osmanlı ordusu İngiliz askeriyle savaşmaya başladı...

Esir düşen Osmanlı askerleri

Elbette 330 Osmanlı askeri güçlü İngiliz ordusuna karşı koyamaz. Kısa süreli direniş sonrası savaşı kaybeden Osmanlı askerlerinden sağ kalan 40 kişi İngilizler tarafından esir alınır. O tarihlerde dünyanın en güçlü donanmasına sahip olan İngilizlere karşı 350 kişilik bir ordu göndermek intihardan farksızdı. Esir düşen 40 asker, İngiliz gemilerinde adeta köle gibi çalıştırılmaya başlanır.

Günlerden bir gün o zaman İngiltere'nin sömürgesi olan Avustralya'ya bir gemi gider ve gemide çalışan esirlerden ikisi bir şekilde kaçarak Anzak topraklarında yaşamaya başlar. İngilizler esirlerden sadece ikisi kaçtığı için fazla arayışa girerek vakit kaybetmek istemezler. 

💫Bu iki asker daha sonra birbirlerine tutunarak Avustralya'da yaşamaya başladılar. Askerlikten önce bildikleri tek şeyi yani baba mesleklerini yaparak hayatlarını sürdürmeye başlayan Karadeniz diyarından Menteşoğlu Abdullah, dondurmacılık yaparak hayatını kazanırken, Karahisar diyarından Tarakçıoğlu Mehmet de baba mesleği kasaplığı yaparak hayatını sürdürür. 

💫İkilinin Avustralya'daki sessiz sakin yaşamı çok uzun sürmez. 1918'de Çanakkale'ye anzakların asker çıkardıklarını öğrenen iki asker biz burada rahat şekilde yaşadığımız ülkenin askerleri asıl vatanımıza savaş ilan etmiş bize boş durmak düşmez diyerek Avustralya'ya savaş açmaya karar verirler. Kendilerinden emin olan iki asker savaş fermanı yazarak devlet büyüklerine ulaştırırlar. Ancak ilk başlarda kimse bu fermanı ciddiye almaz. 

Fermanın tahmini içeriği şu şekilde; 

Sayın Avustralya Başkanı, Ekselans Hazretleri, Biz iki Osmanlı askeri, ülkenizde bulunuyoruz.
Duyduk ki, devletimiz Osmanlıya Avustralya devleti olarak savaş açmış ve Çanakkale'ye asker göndermişsiniz.
Bundan dolayı iki Osmanlı askeri olarak biz de Avustralya devletine savaş açmış bulunmaktayız.
Bu bir "Osmanlı Savaş Fermanı"dır. Ekselanslarının bilgilerine duyurulur.

Kara hisar diyarından Tarakçıoğlu Mehmet☘️Karadeniz diyarından Menteşoğlu Abdullah”

Mehmet ile Abdullah saldırıya geçer

💫Asıl vatanlarına açılmış savaşı bir türlü sindiremeyen iki Osmanlı askeri fermanlarına cevap gelmeyince daha fazla beklemeden işe koyulur. Sidney'in 250 km uzağındaki Karlıdağlar bölgesinde ilk eylemlerini gerçekleştiren ikili, virajlarda tren raylarını sökerek 3 treni devirir. Sonunda mühimmat bulan iki Osmanlı askeri silahlanarak yakın bölgedeki karakolları basar. 8 adeti karakolu basıp onlarca hatta yüzlerce kişiyi tek başına öldüren iki asker seri baskınlarıyla dikkat çeker.

Sonunda Karlıdağlar'da yaşanan bu olay Avustralya hükümetine kadar ulaşır. İlk başta neler olduğunu anlayamayan devlet büyükleri dikkate almadıkları fermanı hatırlayıp bölgeye 250 asker gönderirler. Yoğun araştırmalar içine giren 250 asker sonunda kendilerine savaş açan iki Osmanlı askerini bularak sıcak temasa geçer. Uzun süren çatışmaların ardından Mehmet ile Abdullah şehit olur.

💫💫İkisinin mezarı şu anda Sidney’e 250 km uzakta olan “white rock” dağlarında bulunmaktadır. RUHLARI ŞAD OLSUN... Bu iki yiğidin hakkını teslim eden Avustralya, o bölgeye “Türk Kayalıkları” adını vermiştir.