Şubat 25, 2023

Yeşilçam'ın taştan adamının dramı!

 

Yeşilçam'ın yıldızlarından Erol taş oynadığı kötü adam rolleriyle hafızalara kazınmıştı. 1998'de hayatını kaybeden Erol Taş gerçek yaşamında eşini kaybettikten sonra 3 çocuğuna hem annelik hem babalık yapmak zorunda kalan, altın yürekli bir adamdı...

Filmlerin taş kalpli oyuncusu Erol Taş, gerçek yaşamında üç küçük çocuğuna hem annelik hem de babalık yaptı.

İşte Ses Dergisi'nde 1965'te çıkan bir makale

Erol Taş'ı, Cankurtaran'daki kahvesinde bulmuştuk. «Ben de şimdi evden geldim.  Bugün çamaşır günü, hem de çocukları yıkamak istiyorum. Baktım sabun kalmamış,  dışarıya çıkmak icap etti» diyordu.

Erol Taş, 3 yaşındaki oğlu Metin'i kendi elleriyle yıkıyor.Birlikte kahveden iki  sokak ileride olan, «Şadırvan Çıkmazı»ndaki Erol Taş'ın evine doğru yürüyorduk.  İşte o zaman Erol Taş birdenbire durdu. Üstü başı kir-pas içinde, durmadan  ağlayan bir çocuğa gözü ilişmişti. «Neden ağlıyorsun yavrum?» derken çocuğun  kirli yanaklarını iri elleri ile okşuyordu.

Erol Taş çocukları eskiden de severdi. Fakat o kara gününden sonra, bütün  çocuklar onun kendi öz çocuğu olmuştu sanki...

Evin kapısından içeri girdiğimizde, çocuk sesleri kulaklarımızı doldurdu...  Erol, «Çocuklar daha hiç bir şey bilmiyorlar. Annelerini hastanede sanıyorlar»  dedi. Erol Taş'ın üç çocuğu var: Güler, Gönül ve Metin. Güler ile Gönül 6  yaşında ikiz kardeş. Bu yıl okula başladılar. Metin ise 3 yaşının içinde. 


Çocuklar babalarını görünce sevindiler. Fakat, bizleri tanıyamamışlardı. Erol 
Taş «Bir dakika, benim çamaşır suyu kaynamış olmalı» diyerek yanımızdan ayrıldı.

Filmlerin sert karakteri Erol Taş, önlüğünü giymiş, çocuklarının çamaşırlarını  yıkarken...18 Ağustos 1965, Erol Taş için unutamayacağı kara günlerden biri 
olmuştu:

Vakit akşam üzeri... Odadan çıkan hemşire, hastane koridorlarında dolaşan adama  başıyla işaret ediyor: «Erol Bey gelir misiniz?»

Erol Taş odadan içeri piriyor. Uzun seneler aynı yastığa baş koyduğu karısı,  kurtulamadığı amansız hastalığın pençesinde hayata gözlerini kapıyor... Ve artık  Erol, çocuklarının hem babası, hem de annesi oluyor😔

Küçük Metin ağlamaya başlamıştı. «Baba karnım acıktı» diye sesini duyurmaya  çalışıyordu. Erol Taş bir taraftan masayı hazırlarken, «Çamaşır ve banyo günleri  hep böyle oluyor. Yemek saati gecikiyor» diyordu. Masa hazırdı.


Çocuklar masanın etrafında yerlerini aldılar. Erol çocukların tabaklarını  hazırladı. Hep beraber oturup yemeye koyuldular. Gönül, «Babacığım makarna çok güzel olmuş. Hep bize bundan pişir e mi?» diyordu.  Erol da «Her gün makarna olur mu kızım. Sonra bıkarsın. Bugün kolayıma geldi.  Onun için makarna pişirdim» diyordu.

Erol Taş ve çocukları parkta...Yemekten kalktılar. Erol çabucak bulaşıkları  yıkadı. «Hadi bakalım şimdi uykuya» dedi. Çocuklar, önce nazlandılar. Fakat Erol  kalktıkları zaman onları otomobille çocuk bahçesine götürmeyi vaat edince itiraz  etmediler.

Erol Taş'ın çamaşır yıkaması da uzun sürmedi. Bir taraftan yıkadığı çamaşırları  sıkarken, «Ben de kirlilerin çok fazla olduğunu sanıyordum» diyordu. Bu arada  öğlen uykusundan uyanan Metin'in sesi duyuldu. Gönül ve Güler de uyanmıştı.  Artık parktaki çocuk bahçesine gidebilirlerdi.


Dört kişilik «Taş» ailesi yerlerini aldılar. Ve çocuklar  gözlerini açıp kapayıncaya kadar kendilerini Gülhane Parkı'nda buldular. Önce  hayvanat bahçesi gezildi, sonra çocuk bahçesindeki salıncakta sallandılar, kaydılar, eğlendiler, eğlendiler...

💫Erol, çocuklarının yanında daima neşeli olmaya çalışıyordu. Bugüne kadar çeşitli  yarışmalarda 7 defa mükafat almıştı. Ve en iyi karakter oyuncusu olarak  gösteriliyordu. Fakat onun şöhretle parada pulda gözü yoktu... Çocuklarından  başka hiçbir şeye aldırış etmiyordu. Zaman zaman boşluğa dalan gözlerinde üzüntü  bulutlarını görmek mümkündü. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder