Temmuz 05, 2025

Öyle…..

 

Bir gün, dolapta çok fazla tabak olduğunu fark edeceksin.

Evde fazla oda olduğunu.

Ve televizyonun sadece sessizliği bastırmak için açık kaldığını.

Bir gün, günlerini nasıl dolduracağını düşüneceksin…

Ve zamanında 24 saatin yetmediği o günleri hatırlayacaksın.

Sakin bir beş dakika için kendini banyoya kapattığın zamanları.

Oyuncakların her yerde dağınık olduğu günleri.

Kirli bardakların lavaboda biriktiği anları.

Bir gün, kusursuz şekilde toplanmış ama bomboş bir evde yürüyeceksin.

Ve o eski karmaşanın… aslında her köşesinde sevgiyle dolu olduğunu anlayacaksın.

O, gerçek hayattı. Çocuklarının hayatıydı.

Ve o zaman, defalarca söylediğin şu cümle aklına gelecek:

“Büyümelerini dört gözle bekliyorum…”

Ama işte o gün geldiğinde, her şeyini verip geri dönmek isteyeceksin.

Sadece bir günlüğüne.

Gürültüyle, dağınıklıkla, kahkahalarla, çalınan sarılmalarla…

Onlarla.

Çünkü sessizlik geri gelecek.

Huzur da.

Ama o yorucu curcuna?

İşte o, mutluluğun en güzel haliydi.

Alıntıdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder