Eylül 28, 2022

ÖLEN MAHSA AMANİ Mİ, İNSANLIK MI?

Bir ortamda aniden sessizlik olursa 'bir yerlerde kız çocuk doğdu' denir. Çünkü heyecanla 'oğlunu bekleyen baba, kız görünce hayal kırıklığı yaşar’ ve sessizleşir ortam... Bu durum öyle çok yaşanmıştır ki, deyim olarak dilimize de geçmiştir.


O kız, çocukluğunun her aşamasında sanki yüktür evine. 'Kızını dövmeyen dizini döver' sözünü söyleyen atalardan gelen nesil; kendini kızının namusunu korumaya adar; bunun için ne mi yapar? Döver, söver, sindirir, ezer; kendi hemcinslerinden kendi kızını sakınır, ne de olsa evinin namusudur kız çocuğu...


Kız okumaz, yazmaz, öğrenmez; doğurganlık yaşı gelince baba ocağından gidecektir nasılsa, bi evi çekip çevircek eğitimi anasından alsın yeter! Hatta kendisi evcilik oynayacak yaştayken hayatla evlendirilir, yaşarken önce çocukluğu sonra ruhu elinden alınır o küçük çocuğun.


Güler 'ayıp olur', konuşur 'âsi olur', susar 'aklı ermez olur', sorar 'meraklı' olur, sormaz 'cahil olur', hayatı boyunca yaptığı ve yapmadığı herşeyden 'sorumlu' tutulur o kız çocuğu... 


Kelime anlamını bile bilmezken bir tutam saçının, dedesi yaşındaki adamlarda uyandırdığı 'şehvet' için saçından; zaman geçtikçe oluşan kıvrımlarından, kendi vücudundan utanır olur; karşı cinsi ayartmasın, aman günah olmasın diye kapatırlar o küçük kızı.


3'e kadar 'helal', başlık parasına 'satılık', başka bir kıza 'kuma' olan o küçük çocuk, anasının 'gözünün nuru' iken başka bi adamın 'elinin kiri' oluverir bir gün de...


Yatakta iki damla kanı akmadı diye canı alınan, namusu temizlenmesi gereken, cinayeti 'intihar' diye geçiştirilen, kimliği bile çıkarılmadan, nüfusa geçmeden mezara konan zavallıdır o küçük yavru.


Kendi ilkel zihniyetlerine ölçü koyamayanlar, etek boyuna göre ahlâkına ölçü verdiklerini sanırlar onun. Kendi vicdanlarını insanlığa gömenler; o küçücük bedenlerine sahip olup masum ruhlarını ömürlerine gömerler o minik yavruların.


’Erkek gibi koşup oynayamazsın, sen kızsın bu saatte sokakta kalamazsın’ diye oyunlarıyla birlikte hayalleri de sınırlanan, önce duyguları sonra düşünceleri yok edilen, ‘saçı uzun aklı kısa’ denendir o küçük çocuk.



Ortadoğunun zavallı zihniyetinde soldurulan o kız çocukları artık büyümek, yeşermek istiyor. Bu dünyayı bitirip uzayda yaşamı başlatmaya çalışanlarla, sadece 'insanca, özgürce yaşamak isteyen' kadınların yaşadığı dünyanın aynı olması sizce de trajik değil mi?? 


Kadınların isyanı sadece İran'da kalmayacak, din adı altında kadını yok etmeye çalışan bu aşağılık zihniyet, hasta ruhların egemen olduğu her toplumda yok olacak! 


Ya bu dünya kadınlar için de yaşanacak bir yer olacak, ya da hepimize dar gelecek!


Çünkü dünya karanlıkla aydınlığı birarada taşıyacak kadar büyük değil. Çünkü tüm dünyayı yüreğine alan kadının bu eziyeti, kalbine ya da ruhuna alabilecek hiç yeri kalmadı artık!

Dr. Figen Demir Kardeş 



🌸🌺🌸🌺🌸🌺🌸🌺🌸🌺🌸🌺🌸🌺🌸

Tüm can  kızçelere, FLO’dan, hem çok güzel hem de çok uygun  ayakkabı

üstüne tıklayınız

👇👇👇👇👇👇





Eylül 27, 2022

 VARSA İHTİYACI OLAN , çok severek kullanıyorum.

Üstüne basarak ürünü inceleyebilirsiniz ❤️

Eylül 26, 2022

ESKİ İŞE YARAMAYAN NE VARSA ATIN...

 


Yazmayan kalemleri.

Sayfası bitmiş defterleri.

Kulpu kırık fincanları.

‘Zayıflayınca giyerim’ kotunu.

Son 5 aydır giymediğiniz kıyafetleri.

Arka balkona tıkıştırdığınız, bir gün yüzünü yenilerim pırıl pırıl olur dediğiniz o sandalyeyi.

Dibi kararmış tencereyi.

Taşındığınız hangi evden kaldığı, hangi kapıyı açtığı artık meçhul olan o anahtarları.

Sırf genç ve güzel çıkmışsınız diye yanınızda o hiç sevmediğiniz tiple poz verdiğiniz fotoğrafı.

Çekmecenin dibindeki müzik kasetlerini 

(kaset mi kaldı allah aşkına)

ATIN 

Ohh bir ferahlayın bakalım. Tamam mı?

Şimdi ihtimalleri atın.

‘Olacaktı, son anda olmadı’ları atın, olmamış işte.

Takılıp kaldığınız o günü.

Düşünüp durduğunuz o lafı.

ATIN

Küstüğünüz için uzun zamandır görmediklerinizin aklınızda kalan son görüntüsünü.

Alındıklarınızın, gücendiklerinizin hiç umurunda olmayan o ‘olayı’

ATIN

O hiç beceremediğiniz yemeğin tarifini

Kestiğiniz eski gazete küpürünü

İçinizi kemiren o ukteyi

ATIN

Cevabı olmayan soruları

Kaçırdığınız fırsatları

Atıldığınız işleri

Beceremediğiniz ilişkileri

Kişisel gelişim kitaplarını

ATIN

Arkanızdan konuşanları.

Önünüzü kapayanları.

Alamadığınız terfiyi

‘Şimdiki aklım olsa’ları

Aldığınız en kötü karneyi.

Hatta en iyi karneyi.

Çalışmayan saatleri.

İşe yaramayan fikirleri.

Kaçan trenleri.

Zamansız yaşlandıran dertleri.

‘O gün’ olanları.

Halının altına süpürdüklerinizi.

Dolabın dibine iteklediklerinizi.

ATIN 


Bakın, ne güzel güneş çıktı.

Yaşamın keyfine bakın ...!! (alıntı)


💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫


Çocuklarımızın zihnini geliştiren  çeşit çeşit LEGOlar için resme basın🥰

👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇




Eylül 24, 2022

SANAT GÜNEŞİMİZİ SAYGIYLA ANIYORUZ.


Dostlar; 1980 yılında Paris’e estetik ameliyat olmak için giden Zeki Müren operasyonun öncesinde annesine bir mektup yazar.
 Operasyonu ise dünyaca ünlü isimler Elizabeth Taylor ve Sophia Loren’in ameliyatlarını da yapan Dr. Rudolphe Troque gerçekleştirir.
Operasyonun hemen öncesinde vasiyet niteliğinde annesine yazdığı mektubun üslubu nasıl da güzel….





zeki müren3