Ekim 31, 2022

50 YAŞ ÜZERİNE MUHTEŞEM BİR YAZI.


❤️Sevginin tüm yaşamın anlamı olduğunu, insanı üzmenin günahla eşdeğer olduğunu, yaşamın çok değerli olduğunu anlaşıldığı yaş.

🧡İlk yirmi yılı hiç bir şey anlamadan aileye topluma kendini kanıtlamakla, İkinci yirmi yılı iş güç çoluk çocuk aile içi çatışmalarını idare etmekle,

💜On yılı ise artık olgunlaşmak ve sevginin; salt sevginin değerli olduğunu anlamakla geçer.

💫Elli yaşındaki insan artık önünde tüm gücüyle yararlı olabileceği en çok on beş ya da yirmi yılı olduğunu çok iyi bilir.

💙Ve arkasını dönüp baktığında geçen elli yılın hızından ödü kopar

💚Önünde kalan yirmi yılında bu hızla geçeceğini çok iyi bildiğinden sevginin önemini anlar.

🤍Mutlu olmanın, mutluluk vermenin yaşamın gerçek yüzü olduğunu; gerisinin hikaye olduğunun farkına varır. Ve yaşamında sevgiden başkasına yer vermez.

💫💫Kısacası elli yaşında olmak; mutluluğa açılan kapının keşfedilmesidir.

Ekim 30, 2022

Saçlarıma Parlaklık Veriyor, Besliyor

 Canım Dostlar;
💫Kesinlikle parasını sonuna kadar hak ediyor. Çoook severek kullanıyorum.

Bir öğrencim Amazon da çalışmaya başladığından beri tüm ihtiyaçlarımı Amazon’dan  yapıyorum. Az da buradaki gençler kazansın☺️ 

👇Resmin üzerine basarak alabilirsiniz👇



Ekim 28, 2022

ERBABI BİLİR

 

Sıcak bir Ağustos ayında, öğle vakti.

 ATATÜRK, Ulus’ta meşhur KARPİÇ LOKANTASI’nda, yine cam kenarındaki masasına oturmuş, kafasında bin bir düşünce, yoldan gelip geçenleri seyrediyor.

Yolun karşı tarafındaki bir hareketlilik dikkatini çekiyor. 

Bir şerbetci; 

yoldan gelip geçenlere; içindeki buzlu şurubun ısınmaması için; sırtındaki, meşinle kaplı bakır ibriğinden, beline bağlığı 4-5 gözlü tahta bardaklıktan çıkardığı tahta bardağı, elindeki su ibriğinden döktüğü suyla, şöyle bir çalkaladıktan sonra, belini öne doğru eğiyor, şerbetle dolan bardağı müşterisine uzatıyor.

Göğsündeki namı olan yazıyı, bu kere yüksek sesle uyumlu ve sattığı soğuk şurubunu da metheder bir üslupla bağırıyor;

ERBABI BİLİR… erbabı bilirr…

 Mustafa Kemal, hoşlandığı bu sahnenin baş aktörünün, yanına davet edilmesini istiyor.

 ATATÜRK,’ün huzuruna, ibriği sırtında, ter revan içerisinde çıkarılan *Erbabı Bilir* biraz endişeli ve şaşkın;

-“Bana bir bardak şurup verir misin?” diyen ulu öndere;

aktararak daha da soğuttuğu şurup bardağını uzatır.

Büyük komutan, kendisine ikram edilen şurubu adeta bir dikişte bitirdikten sonra; sırtındaki ibriği yere bırakıp, karşısına oturmasını ister._

*Erbabı Bilir*, bir an kendisini rüyada sanır, önce kaba etine bir çimdik atar, sonra hayal olmadığını anlayıp Ata’nın karşısına oturur.

 ATATÜRK, garsonlara, onun için de masaya bir servis açmalarını emreder.

Önce karşılıklı hatır sorulur;

sonra ATATÜRK o emsalsiz zekasıyla, 

“Halkın, yeni ilan edilen CUMHURİYET Rejiminden memnuniyetlerinin olup olmadığını” sorar.

“Türk milletinin büyük çoğunluğu memnundur paşam”

cevabını alınca memnun olur.

“Peki; CUMHURİYET NEDİR sence?” diye sorar ona.

 Erbabı Bilir, cahil bir köylü. Ne bilsin CUMHURİYET denilen şeyi.

Ama Mustafa Kemal Paşa’ya, mahcup  olmayı da hiç istemiyor.

Adeta bir anda değişim geçirir. Yerinde şöyle bir doğrulur.

Sonra da tane tane şunları söyler;

“ *CUMHURİYET*… Benim gibi bir garibanın;

Türk Ulusu’nun kurtarıcısı olan Ata’sının masasında oturabilmesi, kısaca ADAM YERİNE KONULMASIDIR.”

Bunun üzerine Mustafa Kemal ATATÜRK, karşısında duran yaverine; o mavi gözleri çakmak çakmak bir şekilde şöyle der;

Maya tutmuş… maya tutmuş…”

Bir çocuk gibi sevinçlidir. Bu arada şerbetçi müsaade ister.

💫ATATÜRK yerinden kalkar ve gitmeye hazırlanan ERBABI BİLİR’in ibriğini sırtına almasına yardım eder. Adam önce izin vermek istemez. Ama şerbetçi için bu; hayatının en önemli ve güzel hatırasıdır. Ömrü boyunca her sohbette dostlarına,

“ATATÜRK ibriğimi sırtıma almama yardım etti” diyecektir…🇹🇷

Ekim 27, 2022

Ne güzel insanlar vardı eskiden

Ne güzel insanlar vardı eskiden.

Çocukluğumuzu kaplamışlardı.

Bize masal anlatırlardı

Cinlerden, perilerden.

Büyük anneler, büyük babalar vardı.

O zaman hepsi uzaktı ölümden.

Hem sevdirir hem korkuturlardı.

Acı hikayeleri bile tatlı başlardı.

Demek bunun için gittiler hikayelerden.

Ne güzel insanlar vardı eskiden.

💜💚💜🤍💜💚💜

Ne güzel şarkılar vardı eskiden.

Gençliğimizi donatırlardı.

Hep iyi şeyler hatırlatırlardı

Geçip gitmiş devirlerden.

Sevgi ve ümid yaratırlardı.

O zaman her şey uzaktı ölümden.

Yanık şarkılar bile neşeli başlardı.

İster istemez saadet taşardı

Gamsız günlerimizden.

Ne güzel şarkılar vardı eskiden.

💜💚💜🤍💜💚💜

Ne güzel zamanlar vardı eskiden.

Hayal içinde yaşatırlardı.

Güldürür ağlatırlardı

Duymadan biz, düşünmeden.

Her an bir asır kadardı.

O zaman herkes uzaktı ölümden.

Candan sevdiklerimiz vardı.

Hepsi başka güzeldi, bizi tanımazlardı.

Bütün yollarımız geçerdi gül bahçelerinden.

Ne güzel zamanlar vardı eskiden.

(Özdemir Asaf)



🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹