Mart 04, 2024

ELFİDA

 Canım Dostlarım; 

‘Elfida’ şarkısı değerli sanatçımız Haluk Levent’in bir parçası. Elfida, Beyzanur isimli bir kız çocuğuna yazılmış. Videoda şarkıyı,  kardeş  Azerbaycan’ımızdan değerli hocasıyla  öğrencisi ne kadar güzel seslendiriyorlar. 

Haluk Levent şarkının hikayesinin şöyle  anlatıyor;

Birincisi Elfida ismi sonradan verilmiş bir isim. Adı Beyzanur kızımızın. 4 yaşlarındayken tanıştım bu kızımızla. Babası Murat Çelik bir emekçiydi. Kızın amansız hastalıkla mücadele için Cerrahpaşa Tıp Fakültesine gidiyordum. Doktorlarla görüşüyordum. Detayları burada anlatmak istemiyorum ama çok uğraştık.

Bir gün doktorların odasındaydım ve doktorlardan biri bana dedi ki: "Haluk Bey, bu kızı gözden çıkartın." Yanımda da müzisyen arkadaşım Emrah Aydoğdu var. Emrah, "Gözden çıkarılan kadın anlamı Osmanlıca'da Elfida." dedi. Belki tam birebir anlamı olmuyordu ama bir kavram olarak çok uyuyordu. Tabi biz birbirimize sarılıp ağladık. Gerçekten Beyzanur'u çok seviyordum.

Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu...

Ve oturdum şarkıyı yazdım. Sevgili Emrah Aydoğdu da elinden geleni yaptı. Sözlerinde düzenlemeleri yaptık ve Ömer Faruk Güney'in de müziği vardı. Bu şekilde Beyzanur'un son günlerinde ona şarkıyı söylüyordum ama kendisi olduğunu bilmiyordu Elfida olarak biliyordu. Tabi küçük bir çocuktu son zamanlarında 8 yaşındaydı.


O dönem de şirketlerim batmış, sözlerdeki Omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın şunu ifade etmek içindi. Ya zaten dünya kadar batmışım, sıkıntılıyım, Beyzacığım ne olur bari sen gitme demek içindi. O sözlerdeki yüzyıllardır sarılmamış kolların cümlesi, anne ve babası gece gündüz nöbetteydiler. Beyzanur'un kırılganlığından hasta yatağından dolayı sarılamıyorlardı. Gerçekten sarılabildiklerini görmedim. Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu sözleri ise Beyzanur'un gerçekten hep yağmurlu gözleri vardı hayata tutunmaya çalışan...

Adını Elfida koyun

O dönemde hastane personeline Bakırköy'de bir konser verdim. Beyzanur'a iyi baksınlar diye onların gecesine katıldım. O gece evden başka bir yere kaldırılan Beyzanur'u kaybettik. Ardından anne ve babasından rica ettim. Yıllardır Beyzanur'un babasıydınız. Evet kızımızı kaybettik. Lütfen bir çocuk daha yapın dedim. Aradan bir yıl geçti beni aradılar. Haluk Abi bir kız çocuğumuz oluyor. "Adını Elfida koyun." dedim ve kızları oldu. Adı Elfida. Şu anda o Elfida belki de 8-9 yaşlarında ve bir okulda okuyor. Ablasının ismini taşıyor.

Ailesi beni aradı, çok özür diledim

Bu şarkıyı o dönemlerde söylerken birçok kişi söyledi. Ben bu şarkıyı ticari amaçla kullanmak ve vermek istemedim ve vermedim de. Bu başka bir şeydi. Bir Akdeniz Akşamları faciası daha yaşamak istemiyordum. Biliyorsunuz Akdeniz Akşamları muazzam bir şarkıdır aslında. O dönemin bir öyküsüdür ama herkes okuya okuya artık içimizden gelmeyecek hale geldi. Elfida'nın öyle olmasını istemiyordum o çok özel bir şarkıydı ama ben yurtdışındayken benim bilgim dahilinde olmadan Ankara'dan bir müzisyene verilmiş şarkı. Çok üzüldüm ve kızdım. Ailesi beni aradı, çok özür diledim. Vermeme kararı aldık şarkıyı. Burada ailesinin de çok mücadelesi oldu Beyzanur ile ilgili ve tekrar hayata döndürülmesiyle ilgili. Onların acılarını hep paylaşmaya çalıştım. Kısacası Elfida'nın öyküsü bu. Başka hiçbir öyküsü yok.

Net, düz, sade..."


Mart 03, 2024

Ayşen Gruda,Müjdat Gezen'den İntikam Almak İçin Başkasıyla Evlendiğini Biliyor muydunuz?

Onlar bizim kahramanlarımız... Mizah tarihimizin iki büyük abidesi... Toplumsal hafızamızın yüz güldüren iki efsanesi... 

Yıl, 1963... Yer, Muammer Karaca Tiyatrosu... ‘Şeş Beş’ oyunu için oradalar...Birbirlerini ilk kez görürler...

Hikâyeyi hadi Onlardan dinleyelim..

Ayşen Gruda; " Ne komik adam"

Müjdat Gezen; " Ne güzel bir kız" diye düşünürler.

Ayşen Gruda: "Sonra Müjdat askerlik için İskenderun’a gitti. Daha dün gibi hatırlıyorum; Saraçhane’de, yolda yürüyorum, Müjdat asker iznine gelmiş. 

Arkamdan “Deli, deli!” diye bağırıyor. “Bir yerde çay var, gidelim mi” diye teklif etti. E gidiş, o gidiş... Flörte başladık. Sonra izni bitti ve askere döndü. Bana kilolarca aşk mektubu yazardı."

Müjdat Gezen: Ama bunun karşılığında ne oldu? Bir gün Ayşen bana, “Ben başkasıyla evleniyorum” dedi!

Ayşen Gruda: İntikam için! Aslında, çocukça bir şey diyeyim. Bu yine askerden izne geldi; ‘Yasak Sokaklar’ isminde bir film çekiliyor ve Müjdat da orada asistan. Bir gün baktım ki filmde oynayan Pervin Par’ın kirpiğini takmış, kıyafetlerini giymiş, taklitler yapıyor. Çok sinirlendim. 

Neden başkasının elbiselerini değil de Pervin’inkileri giyiyor diye...

  Bu duruma ben çok kızdım. Üst kata çıktım, ağladım, ağladım... Hatta oyuncu arkadaşlar “Müjdat’ı dövelim mi” dediler. 

İstemedim tabii. O yeniden askere gittikten sonra ben de evlenmeye karar verdim. Bunu duyan Müjdat, bana okkalı bir mektup yazdı. Zaten bizim aşkımızın yüzde 90’ı mektuptu.

Müjdat Gezen: Sonunda askerdeyken Ayşen’e sinirlenip alyansı helaya attım.

Yine de aralarında küslük olmamış. İkisi de ayrı ayrı insanlarla evlenip mutlu olmuşlar. Gırgıriye, Görgüsüz gibi filmlerde arkadaşça çalışmışlar.

#Alıntı

Şubat 29, 2024

ne güzel şarkısın sen…🍀🌷🍀


Dağlarına bahar gelmiş memleketimin…

Haberin var mı taş duvar?

Demir kapı, kör pencere,

Yastığım, ranzam, zincirim,

Uğrunda ölümlere gidip geldiğim

Zulamdaki mahzun resim.

Görüşmecim yeşil soğan göndermiş

Karanfil kokuyor cigaram

AHMED ARİF

Şubat 28, 2024

🌷🌷🌷🌷

 


🌷Her sabah kalkarken, o gün yapacaklarını planla.

🌷Her gün en az 30 dakika yürü.

🌷 Her gün müzik dinle.

🌷 Yaşamında şu üç şey hep olsun: Umut, gayret ve empati...

🌷Varsa gerçek dostlarınla birlikte vakit geçir. 

🌷 Geçen yıldan daha çok kitap oku.

🌷Günde en az bir defa başını kaldır, göğe bak...

Evrenin haşmetini duyumsa...Şükür Et🌹

🌷Su iç.

🌷Her gün birilerinin gözlerine sıcacık bak.

🌷 Değerli vaktini dedikodular, olumsuz düşüncelerle, gelmiş geçmiş ve senin kontrolün dışındaki şeyler için harcama. Enerjini olumlu "şimdi" için kullan.

🌷 Hayat bir okuldur ve biz öğrenmek için buradayız. Problemler gelip geçen derslerdir. Onlardan öğrendiklerimiz hayatın geri kalan kısmında işe yarar.

🌷Kahvaltını bir kral gibi, öğle yemeğini bir prens gibi, akşam yemeğini bir dilenci gibi ye.

🌷Daha sık kahkahalarla gül, daima gülümse.

🌷Yalnızlık kötü değildir. Kendine yetmeyi öğren. 

🌷Yaşam bir şeylerden nefret etmekle geçirilmeyecek kadar kısadır.

🌷Kendini o kadar ciddiye alma... 

Başkalarını da...🤗

🌷Her tartışmayı kazanmak gerekmiyor. Karşındakinin aynı fikirde olmadığını bilmek ve bundan ders çıkartabilmek de bir kazançtır.

🌷Geçmişinle barışık ol, ki "şimdi"ni mahvetme.

🌷Hayatını başkalarınki ile kıyaslama. Onların hayatlarında hangi yollardan geçtiklerini bilemezsin.

🌷 Mutluluğundan sadece sen sorumlusun.

🌷Başımıza gelenler üzerinde pek değil, yaptıklarımız üzerinde daha çok kontrolümüz vardır.

🌷Başkalarının hakkımızda düşündükleri  bizim kontrolümüz altında değildir.

🌷Unutma. Durum ister iyi, ister kötü olsun mutlaka değişecektir.

🌷Yararsız, eğlencesiz ve güzel olmayan şeylerden uzak dur.

🌷En iyisi en güzeli yakınında olandır

🌷Oturmasını, kalkmasını, giyinmesini bilmek ve diğerlerine yardım etmek de çok önemli şeylerdir.

🌷Evinde, arabanda ve ofisinde dağınıklıktan uzak dur, düzenli ol. Hayatına daima yeni bir enerji girsin.

🌷 Unutma. Strese girmeye hiç gerek yok. Yeterince dertlenecek o kadar çok şey var ki...

🌷Asla had bildirme. Asla utandırma.

🌷Olumlu düşün, olumlu konuş.

🌷🌷Özün, sözün ve eylemin bir olsun.    (Alıntı)