Nisan 24, 2024

Gaslighting

 

Jack, her gece evdeki gaz lambasını bir önceki güne göre giderek daha fazla kısar.

Karısı Bella ışığı onun kıstığını bilmez ve devamlı kocasına sorar:

Primis Player Placeholder

“Gaz lambası giderek daha mı az ışık veriyor.?”

Jack ona sinirlenir, “Sana öyle geliyor” der.

Bella ne olduğunu anlayamaz.

Işığın her gün biraz daha azaldığından emindir ama kocasının tepkisi yüzünden ışığın azalmadığına inanır.

Kendisinden şüphe duymaya başlar...

Bu şekilde karısını delirtmeye çalışan Jack’in uyguladığı bu yöntemi, *Gaslight* isimli bir tiyatro oyununda izleriz. Oradan bir filme aktarılır. Ve nihayetinde psikiyatride bir terime evrilir.

*Gaslighting*, ikili ilişkilerde bir tarafın diğer tarafa uyguladığı psikolojik şiddeti tarif eden bir terim.

Karşısındakini çeşitli hileli tavırlar ve ithamlarla güçsüz, muhtaç, sorunlu ve hatalı olduğuna inandıran taraf, onu bu yöntemle yönetir, özgüvenini zedeler ve kendine bağımlı hale getirir.

Aslen bir egemen ve mağdur ilişkisinin tanımıdır.

Kadın erkek, arkadaşlık, akraba… ilişkilerinde sıkça rastlanır.

💫Işığı, başkaları kısar ancak insanda  ışığın kendi kendine kısıldığını sanır. Ve  bu çaresizliğinden kurtulmak için  ya hırçınlaşır ya da zamanla kendini yalnızlığa gömer.

Oysa yapması gereken tek şey vardır.

🍀 Oturduğu yerden kalkması...

🍀 Gaz lambasının düğmesini yoklaması...

🍀 Gerçekten kısılmış mı yoksa tamamen açık mı bakması...

O halde; Kendi ışığınızı kendiniz açın ki, yaşanılanların farkında olun.


Özetle Gaslighting;

 bireyin kendi akıl sağlığından şüphelenmesine yol açan duygusal istismar çeşididir. Genellikle de toksik ilişkilerde ortaya çıkmaktadır. İlişkide gaslightinge uğrayan kişi kendine özgüvenini yitirir, her an kendisini diken üstünde hisseder.


(alıntı)

Nisan 22, 2024

BENİM ÇOCUĞUM

Değerli Dostlar; aşağıda 5 ailenin katılımıyla hayata geçirilen bu belgesel  lezbiyen, gey, biseksüel ve trans çocuklarının hikayelerine bu sefer anne-babaların gözünden bakıyor. Ebevyenlerin ve çocukların hissettiği inkar, travma, çaresizlik, korku, utanma ve kabullenme insani duygular itiraf öykülerine yer verilmiş


Nisan 18, 2024

Anne Nasihatları ♥️

1. ßir kişiyi telefonla iki defadan fazla aramayın. Çağrınızı yanıtlamazlarsa, ilgilenmeleri qereken önemli bir şeyler olduğunu varsayın.

2. Ödünç aldığınız parayı, diğer kişi size ödünç verdiğini hatırlamadan önce iâde edin. ßu sizin dürüstlüğünüzü ve karakterinizi gösterir. Aynı şey para hâricindeki diğer şeyler için de qeçerlidir.

3. ßirisi size öğle / akşam yemeği ısmarlarken asla menüdeki pahalı yemeği sipariş etmeyin.Mümkünse onların seçtikleri yiyecekleri sizin için de sipariş etmelerini isteyin.

4. Hiç kimseye "  evli değil misin?", "Çocuğun yok mu", "Neden bir ev almadın?" ve ya "neden bir araba almıyorsunuz?" gibi sorular sormayın. ßunlar sizin sorununuz değildir.

5. Arkanızdan qelen kişi için dâimâ kapıyı açın. £rkek ya da kız, yaşlı ya da qenç olması fark etmez.

Toplum içinde birine iyi davranmak sizi küçültmez.

6. ßir arkadaşınız sizin için bir ödeme yaptıysa, bir dahaki sefere siz ödeme yapın.

7. Farklı qörüşlere sayqı qösterin.

Unutmayın, birinin 6 gördüğü, size 9 qörünebilir.

Ayrıca, ikinci qörüş bir alternatif için iyidir.

8. İnsanların konuşmasını asla bölmeyin. Konuşmalarına izin verin.

Dediklerinin hepsini duyun ve hepsini filtreleyin.

9. Konuşurken qereksiz konulara qirmeyin.

Asıl konuyu anlaşılır şekilde anlatmaya çalışın.

10. ßirisiyle dalqa qeçer ve onlar bundan hoşlanmazsa, durun ve bir daha asla yapmayın. İnsanları daha fazlasını yapmaya teşvik edin ve ne kadar minnettar olduğunuzu qösterin.

11. ßiri size yardım ederken "teşekkür ederim" deyin.

12. Arkadaşlarınızı kamuoyunda övün. ßaş başayken eleştirin.

13. ßirinin kilosu hakkında yorum yapmak için hiçbir zaman bir neden yoktur. "Harika qörünüyorsun" demen yeterli. Kilo vermek hakkında konuşmak istiyorlarsa, zâten yapacaktır.

14. ßiri size telefonunda bir fotoğraf qösterdiğinde sola veya sağa kaydırmayın. Sırada ne olduğunu asla bilemezsiniz.

15. ßir arkadaşınız size doktor randevusu olduğunu söylerse, bunun ne için olduğunu sormayın, "Umarım iyisindir" demeniz yeterlidir.

Onları, size kişisel hastalıklarını söylemek zorunda kalma qibi rahatsız edici bir duruma sokmayın. ßilmenizi isterlerse, bunu zâten söylerler.

16. Temizlik qörevlisine CEO ile aynı sayqıyı qösterin.

Altınızdaki birine ne kadar kaba davrandığınızdan kimse etkilenmez, ama insanlar onlara sayqılı davranırsanız bunu fark edeceklerdir.

17. ßir kişi doğrudan sizinle konuşuyorsa, telefonunuza bakmak kabalıktır.

18. Sizden istenene kadar asla tavsiye vermeyin.

19. Kimseye qerek yokken yaşını ve maaşını sormayın.

20. Sizi doğrudan ilqilendirmeyen herhanqi bir şey olmadıkça işinize odaklanın.

21. Sokakta biriyle konuşuyorsanız qüneş qözlüğünüzü çıkarın.

ßu bir sayqı qösterqesidir. Göz temâsı konuşma kadar önemlidir.

22. Yoksulların ortasında asla zenqinliğinizden bahsetmeyin. ßenzer şekilde, çocuğu olmayanların yanında çocuklarınız hakkında konuşmayın.

23. Cep telefonlarınız ile konuşurken, başkalarının sizi dinlemek zorunda kalmamasına dikkat edin.

Nisan 16, 2024

İĞNECİLER SINIFI!!!

 

Türkiye'nin en önemli liselerinden olan İstanbul Erkek Lisesi, 1925 yılında enteresan bir olaya sahne oldu. Öğretmene şaka yapmak isteyen bir öğrenci tüm sınıfın kaderini değiştirdi.

İstanbul Lisesi’nin onuncu sınıf öğretmeni Salih Hoca ile öğrenciler arasında garip bir olay gerçekleşir.

İstanbul Lisesinin onuncu sınıfının öğretmen sandalyesine bir iğne yerleştiren öğrenciler, pusuya yatıp Salih Hoca’nın iğnenin üstüne oturmasını izleyeceklerini düşünürler.

Öğretmen zili çalınca o sınıfta dersi bulunan Arapca öğretmeni (Salih Hoca) sınıfa giriyor. Sandalyeye oturacağı zaman cübbesini iki eliyle düzeltirken eli bir iğneye değen Salih Hoca ise oturduğu yere bir iğnenin yerleştirildiğini hisseder, sandalyeye oturmaz ve deftere imzasını attıktan sonra;

“Ben bu muameleye layık değildim, sizlere çok teessüf ederim” diyerek dershaneyi terk eder.

Meseleyi Müdür Besim beye bildirir ve istifasını verir.

Ondan sonra hızlıca araştırmaya geçen disiplin kurulu işin failini bir türlü bulamaz. O sınıfın dersleri durdurulur ve araştırmalar devam eder. Fakat hiçbir öğrenci itirafta bulunmaz.

Sonrasında, 1925 yılının öğretmenler toplantısı düzenlendiği gün, öğretmenler odasında çaylar içilirken odaya birden Müdür ile lisenin güvenliği içeri girer ve müjdeyi verir… “Muhterem hocamız Salih efendinin sandalyesine iğneyi koyan iğneci sınıfın tamamen ihracına karar verdik. Çünkü failini ele vermiyorlar…”

Sonrasında ise sınıftaki 41 öğrenci İstanbul Erkek Lisesi’nden Bursa Lisesi ’ne sürgüne gönderilir.

Olaydan seneler sonra ise, Salih hocanın sandalyesine iğneyi koyan kişinin başka sınıftan olduğu anlaşılır. Ama İğneciler olarak adlandırılan ve Bursa ’ya sürgüne gönderilen sınıf ise çoktan mezun olmuştur bile…

1925 yılının 10’uncu sınıfı, yani “iğneciler” arasından kimler çıktı:

228 Sait Efendi: Arkadaşları arasındaki lakabıyla H2O, yani sulu Sait. Ünlü hikayeci 

Sait Faik Abasıyanık...

697 Rahmi Efendi: Ünlü hekim, politikacı, şair ve akıl hastalıkları uzmanı Dr. Rahmi Duman...

748 Saffet Efendi: Ünlü hukukçu Saffet Nezihi Bölükbaşı...

725 Feridun Efendi: Ünlü gazeteci ve yazar Hikmet Feridun Es...

Sabri Efendi: Türk politika ve diplomasi hayatının unutulmaz isimlerinden, eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil...

Sıtkı Efendi: Demokrat parti döneminin ünlü bakanlarından Sıtkı Yırcalı.

Hikmet Feridun Es’in şu sözü çok meşhurdur; “Biz 43 iğneci idik. Fakat sonradan o kadar çok kişi iğneci sınıftan olduğunu iftiharla iddia etti ki, hayret etmemek mümkün değil …”

"Koca sınıf Bursa’ya sürülüyor, veliler müdürün odasını basıp tehdit etmiyor. Disiplin kurulundaki hocalar tehdit edilmiyor. Kalitenin tesadüf olmadığı, ahlaklı olmanın kişiye ve topluma ne kadar büyük bir etkisi olduğunu tekrardan anlamış olduk.”

Alıntı