1. İlk yıllar
Sarah Baartman; 1789 yılında Güney Afrika’nın Gamtoos Nehri vadisinde dünyaya gelir. Güney Afrika’nın ilk yerli sakinleri olduğu düşünülen Khoikhoi halkının alt grubu olan Griqua kabilesindendir. Sarah henüz iki yaşındayken annesini kaybeder. Babası ise İngilizlerle Hollandalıların koloni mücadelesi sırasında çıkan bir çatışmada hayatını kaybeder. Willem Cezar adlı bir siyahî tüccar onu alarak Cope Town’daki çiftliğinde köle olarak çalıştırmaya başlar.
2. Vaatler
3. Londra zamanı
Tüm bedenini kapsayan dar kıyafetler ile dans ettirilen Sarah’ın yüzü boyanır ve takılarla süslenirdi. İzleyenler Sarah’a hakaretler ederek onu taciz ederdi. Sarahyaklaşık dört yıl boyunca sirklerde bu şekilde kullanıldı. Avrupa’ya giden Sarah Baartman, “Hottentot Venüsü” olarak anılmaya başlar. Çünkü Avrupalılar Sarah’ın kabilesine Hottentot adını vermiştir. Ayrıca Sarah’ı da geniş kalçaları ve büyük cinsel organı nedeniyle Afrodit olarak da bilinen Venüs’e benzetmişlerdir.
4. Paris ve Ölümü
Sarah, 1814 yılında Paris’te bulunan vahşi hayvan bakıcısına satılır. Fransa’da da tıpkı İngiltere’de olduğu gibi Reaux adındaki bu vahşi hayvan bakıcısı tarafından sergilenir.
Aynı dönemde Doktor Dunlop ve yardımcıları adında yargılama başlasa da sonuç alınamaz. Çünkü Doktor Dunlop, Sarah’ın imzaladığını iddia ettiği sahte bir belge hazırlar ve durumdan şikâyetçi olmadığını belirtir.
Yaşadığı bu utanç verici ve işkence dolu yıllarda alkol kullanmaya başlayan Sarah, para karşılığı beyaz erkeklerle cinsel ilişkiye girmeye zorlanır. Bir gergedan ile aynı kafeste sergilenen Sarah, eğitmen ne derse onu yapmak zorundadır. Alkole bağlı olarak 26 yaşında hayatını kaybeder.
❤️ Ölümünden 24 saat bile geçmeden Napolyon’un cerrahı Zoolog ve Doğa Yazarı George Cuvier, üzerinde çalışmak için Sarah’nın bedenini parçalara ayırır. Beyni ve cinsel organı çıkarılan Sarah’ın cansız bedeni Paris’teki Musee I’Homme’da sergilenmeye başlanır. Vücudunun geri kalan kısmının da içi doldurularak başka yerlerde sergilenmeye başlanır.
💙Güney Afrika’nın yerli halkı ve Sarah’ın da bir üyesi olduğu Griquas kabilesi Fransa’dan Sarah’ın bedenini talep eder. Fakat bu talep Fransa tarafından reddedilir. Gerekçe olarak da 1850 yasasına göre Fransız müzelerinde sergilenen tüm eserlerin Fransa’ya ait olması gösterilir.
💚1994 seçimlerinin ardından devlet başkanı olur olan Nelson Mandela, dönemin Fransız Cumhurbaşkanı François Mitterrand’ı Güney Afrika ziyareti sırasında bu konuda bilgilendirir. Sarah’ın bedeninin iadesi talep edilse de sonuç alınamaz. Yıl 2002 olduğunda Dışişleri Bakanı Alfred Nzo ve Kültür Bakanı Ben Ngubane aracılığıyla aynı talep Fransa’ya tekrar iletilse de bir kez daha sonuç alınamaz.
🤍💜🤍Yüzyıllara konu olan bu dehşet olayın ardından, Sarah’ın bedeni 6 Mart 2002’de Güney Afrika’ya getirilir. 9 Ağustos 2002 yılında Afrika’da resmî tatil olan Kadınlar Günü’nde Doğe Cope eyaletine, doğduğu topraklara gömülür.
🌹🌹DOSTLAR; Sarah’ın hikayesinin anlatıldığı filmin adı ‘Siyah Venüs’ internetten çok rahat bulabilir, seyredebilirsiniz. Ben seyretmiştim. Ama tekrar seyredeceğim.
off ne kadar ilginçmiş.. Hiç duymamıştım..Kadın bedeninden ellerini hiç çekmeyen erkek egemen dünya lanet olasıca bir cehennem...
YanıtlaSil