İNSANIN ANAYURDU ÇOCUKLUĞUDUR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İNSANIN ANAYURDU ÇOCUKLUĞUDUR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Nisan 08, 2022

Finlandiya’nın Yeni Doğan Bebekler İçin Verdiği Kutunun Gizemi

          

💜75  yıldır Finlandiya hükümeti, hamile kadınlara bir kutu veriyor. Bu kutu  giysiler, battaniyeler, oyuncaklar ve gerekli çeşitli malzemelerden  oluşuyor.

💛Kutu aynı zamanda yatak olarak da kullanılabiliyor.  Kimilerine göre bu kutu dünyanın en düşük bebek ölüm oranına sahip  Finlandiya’nın bu ünvanı kazanmasına yardım etmiş.

💙Bu gelenek  1930’lara kadar dayanıyor ve asıl amacı Fin çocuklarına ailelerinin  geliri, sınıfı ne olursa olsun “eşit” bir başlangıç sağlamak.

💚Annelik ya da bebek paketi olarak adlandırılan bu kutular devletin tüm hamile kadınlara hediyesi.

🖤Kutuda montlar, uyku tulumu, sokak giysileri, banyo aksesuarları, bir kaç bez, yatak alezi ve küçük bir uyku minderi var.

🤍Kutunun  dibindeki minder ile beraber kutu bebeğin ilk yatağı oluyor. Tüm  sınıflardan binlerce çocuk ilk gecelerini dört karton duvardan oluşan bu  kutu-yatakta geçiriyor.

🤎Annelerin kutuyu ya da belli bir miktar  parayı seçme hakları var. Bu miktar 140 euro kadar. Ancak anne  adaylarının %95’i kutuyu seçiyor.

💜Bu gelenek 1938 yılında başlamış ancak o zamanlar sadece düşük gelirli aileler için kullanılıyormuş.

💛Daha sonra 1949 yılında Finlandiya devleti hangi sınıftan olursa olsun herkese bu kutuları sağlamaya başlamış.

💙Kutu  anneye daha anneliğin ilk günlerinde ihtiyacı olarak her şeyi sağladığı  gibi, bilgilendirme kitapçığı ile de gelecekte karşılaşacağı durumlar  için onu hazırlıyor.

💚Aynı zamanda giysiler kız-erkek çocuk arasında değiştirilebilir olsun diye “cinsiyet ayrımı gözetmeyen renklerden” seçilmiş.1940’larda kutudaki giysiler kumaş halindeymiş, çünkü o zaman anneler daha çok evde giysi dikerlermiş.

🖤Kutuya biberon veya mama kabı anneleri emzirmeye teşvik etmek için konulmuyor.

🤍Aynı  zamanda kutuda çocuğun ilerde okumuş, kültürlü bir birey olmasını  teşvik etmek ve devlet desteğini sembolize etmek için bir kitap  bulunuyor.

✅Kutunun asıl amacı da çocuklara ve ailelere “eşitlik”  anlayışını aşılamak ve en azından bir gece bile olsa zengin ve fakirin  aynı şartlar altında yaşamasını sağlamak...

Mart 29, 2022

BİR ÖMÜR HİKAYESİ

70 YIL BİR ANNEYİ BEKLEMEK

Mardin’in 14 km uzaklıktaki Bine-bil köyünde, Vedia ve tren istasyonunda hamallık yapan Hanna Süryani çiftinin 1928 doğumlu çocuğudur Circis Kaplan.

Annesi Circis’e “Bahe” lakabını takar. Mardinliler de Süryanice bülbül manasına gelen ve doğduğu köyün ismi olan “Binebil” lakabını eklerler. Böylece “Bahe Binebil” olarak bilinir.

Bahe’nin ailesinin durumu pek iyi değildir .  Ailesi ve  özellikle ablaları tarafından çok sevilir Bahe. Bir buçuk yaşındayken annesi onu bir kuyunun yanındaki yatağa yatırır. Uyurken yanına yanaşan horozun saldırısına uğrar. Çığlığına annesi yetişir. Yüzü gözü yara bere içinde kalır. Kalıcı izler bırakır bu olay. Dört yaşına kadar pek bir şey belli etmez ancak daha sonra zihinsel olarak da izler kaldığı ortaya çıkar. Çocuk gibi kalır, saf kalır. Konuşma ve anlama güçlüğü çeker yaşadıklarından dolayı.

Altı yaşında babasını kaybeder ve annesi çaresiz kalır. Anne Vedia, baba evine dönmek ister ama Bahe’'yi özürlü diye  istemezler. Bahe’yi manastıra bırakır. Annesi son defa sarılır ve “Biz geleceğiz” der. Kapıya kadar tekrar eder: “Biz geleceğiz Bahe”. Kız kardeşi, “Hem çocuk, hem de saf biriydi ve  annem onu manastıra bıraktı. Manastır onun hem annesi hem de babası oldu” diyor.

Manastırda çobanlık, bahçıvanlık gibi çeşitli işlerde çalışır. Manastırın kapısı her açıldığında koşar, bir ümitle ilk o açar. Uzun yıllar manastırda kalır.

Manastırdakiler de ona alışır. “Bahe amca bu manastırın bir taşı haline geldi. Allah etmesin Bahe amca ölürse manastırda bir taş eksilecek” diyecek kadar çok alışmışlardır.

Ama Bahe hep annesini bekler, annesinin öğrettiği Arapça’yı konuşur. Yaklaşık 70 yıl manastırda kalmasına rağmen Süryanice konuşamaz. Annesinin öğrettiği dili bilir ve annesinin yolunu gözler. Çocuk gibi kalır, hep annesinin geleceğine inanır.😔

Mardin Kırklar Kilisesi başpapazı Gabriel Akyüz, “Annesi 6 yaşında iken kendisini Delrulzafaran Manastırı’na bırakıp gitti. Bugün, yani 86 yaşına bastığı bugünlerde bile annesini bekliyordu.“ 

🌹Tam 70 yıl annesini bekler. Kalbi dayanamaz ve 2014 yılında Deyrulzafaran’da bir taş eksik kalır.

🌹🌹Ruhun şad mekanın cennet olsun güzel insan...