Rusya UFO görmüş mü bilmem. Ama şu türkü son günlerde yüzümü gülümseten en güzel şey oldu😃🤭
Türkünün tüm sözleri şöyle🤗
Rusya UFO görmüş mü bilmem. Ama şu türkü son günlerde yüzümü gülümseten en güzel şey oldu😃🤭
Türkünün tüm sözleri şöyle🤗
Derdi olmayan türkü bilmez, dinlemez.
Mustafa Özarslan, Ufuk Beydemir, Mehmet Gümüş, Burhan Şeşen, Edip Akbayram, Hüseyin Turan, Belkıs Akkale, Onur Akın Kahramanmaraştaki yıkıcı depremlerin ardından 'Nesini Söyleyim Canım Efendim' türküsünü seslendirdiler.
Türkünün sözleri ise şu şekilde:
Nesini söyleyim canım efendim?
Nesini söyleyim canım efendim?
Gayri düzen tutmaz telimiz bizim
Telimiz bizim
Arzuhâl eylesem yâr yâr deftere sığmaz
Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim
Arzuhâl eylesem yâr yâr deftere sığmaz
Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim
Benim bu gidişe aklım ermiyor
Benim bu gidişe aklım ermiyor
Fukara hâlini kimse sormuyor
Kimse sormuyor
Padişah sikkesi yâr yâr selam vermiyor
Kefensiz kalacak ölümüz bizim
Padişah sikkesi yâr yâr selam vermiyor
Kefensiz kalacak ölümüz bizim
Serdari hâlımız böyle n'olacak?
Serdari hâlımız böyle n'olacak?
Kısa çöp uzundan hakkın alacak
Hakkın alacak
Mamurlar yıkılıp yâr yâr viran olacak
Akıbet alınır öcümüz bizim
Mamurlar yıkılıp yâr yâr viran olacak
Akıbet alınır öcümüz bizim
Filmlerin taş kalpli oyuncusu Erol Taş, gerçek yaşamında üç küçük çocuğuna hem annelik hem de babalık yaptı.
İşte Ses Dergisi'nde 1965'te çıkan bir makale
Erol Taş'ı, Cankurtaran'daki kahvesinde bulmuştuk. «Ben de şimdi evden geldim. Bugün çamaşır günü, hem de çocukları yıkamak istiyorum. Baktım sabun kalmamış, dışarıya çıkmak icap etti» diyordu.
Erol Taş, 3 yaşındaki oğlu Metin'i kendi elleriyle yıkıyor.Birlikte kahveden iki sokak ileride olan, «Şadırvan Çıkmazı»ndaki Erol Taş'ın evine doğru yürüyorduk. İşte o zaman Erol Taş birdenbire durdu. Üstü başı kir-pas içinde, durmadan ağlayan bir çocuğa gözü ilişmişti. «Neden ağlıyorsun yavrum?» derken çocuğun kirli yanaklarını iri elleri ile okşuyordu.
Erol Taş çocukları eskiden de severdi. Fakat o kara gününden sonra, bütün çocuklar onun kendi öz çocuğu olmuştu sanki...
Evin kapısından içeri girdiğimizde, çocuk sesleri kulaklarımızı doldurdu... Erol, «Çocuklar daha hiç bir şey bilmiyorlar. Annelerini hastanede sanıyorlar» dedi. Erol Taş'ın üç çocuğu var: Güler, Gönül ve Metin. Güler ile Gönül 6 yaşında ikiz kardeş. Bu yıl okula başladılar. Metin ise 3 yaşının içinde.
Çocuklar babalarını görünce sevindiler. Fakat, bizleri tanıyamamışlardı. Erol
Taş «Bir dakika, benim çamaşır suyu kaynamış olmalı» diyerek yanımızdan ayrıldı.
Filmlerin sert karakteri Erol Taş, önlüğünü giymiş, çocuklarının çamaşırlarını yıkarken...18 Ağustos 1965, Erol Taş için unutamayacağı kara günlerden biri
olmuştu:
Vakit akşam üzeri... Odadan çıkan hemşire, hastane koridorlarında dolaşan adama başıyla işaret ediyor: «Erol Bey gelir misiniz?»
Erol Taş odadan içeri piriyor. Uzun seneler aynı yastığa baş koyduğu karısı, kurtulamadığı amansız hastalığın pençesinde hayata gözlerini kapıyor... Ve artık Erol, çocuklarının hem babası, hem de annesi oluyor😔
Küçük Metin ağlamaya başlamıştı. «Baba karnım acıktı» diye sesini duyurmaya çalışıyordu. Erol Taş bir taraftan masayı hazırlarken, «Çamaşır ve banyo günleri hep böyle oluyor. Yemek saati gecikiyor» diyordu. Masa hazırdı.
Çocuklar masanın etrafında yerlerini aldılar. Erol çocukların tabaklarını hazırladı. Hep beraber oturup yemeye koyuldular. Gönül, «Babacığım makarna çok güzel olmuş. Hep bize bundan pişir e mi?» diyordu. Erol da «Her gün makarna olur mu kızım. Sonra bıkarsın. Bugün kolayıma geldi. Onun için makarna pişirdim» diyordu.
Erol Taş ve çocukları parkta...Yemekten kalktılar. Erol çabucak bulaşıkları yıkadı. «Hadi bakalım şimdi uykuya» dedi. Çocuklar, önce nazlandılar. Fakat Erol kalktıkları zaman onları otomobille çocuk bahçesine götürmeyi vaat edince itiraz etmediler.
Erol Taş'ın çamaşır yıkaması da uzun sürmedi. Bir taraftan yıkadığı çamaşırları sıkarken, «Ben de kirlilerin çok fazla olduğunu sanıyordum» diyordu. Bu arada öğlen uykusundan uyanan Metin'in sesi duyuldu. Gönül ve Güler de uyanmıştı. Artık parktaki çocuk bahçesine gidebilirlerdi.
Dört kişilik «Taş» ailesi yerlerini aldılar. Ve çocuklar gözlerini açıp kapayıncaya kadar kendilerini Gülhane Parkı'nda buldular. Önce hayvanat bahçesi gezildi, sonra çocuk bahçesindeki salıncakta sallandılar, kaydılar, eğlendiler, eğlendiler...
💫Erol, çocuklarının yanında daima neşeli olmaya çalışıyordu. Bugüne kadar çeşitli yarışmalarda 7 defa mükafat almıştı. Ve en iyi karakter oyuncusu olarak gösteriliyordu. Fakat onun şöhretle parada pulda gözü yoktu... Çocuklarından başka hiçbir şeye aldırış etmiyordu. Zaman zaman boşluğa dalan gözlerinde üzüntü bulutlarını görmek mümkündü.