öğretmenlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
öğretmenlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Mart 08, 2024

8 Mart ve AJDA PEKKAN

Okulumda genç bayan meslektaşlarım sağolsunlar, hep sevildiğimi hisettirdiler bana.
Pırıl pırıl gözleriyle yanıma yaklaşıp,
"Ne yapmalıyım  ben şimdi?" dediler sık sık...
Cevap aradıkları sorular,
"kadın OLMAK, öğretmen OLMAK, anne OLMAK, eş OLMAK, evlat OLMAK...vb"ile ilgili oldu hep.
💢💢💢
O kadar çok OLMAK 
O kadar çok SORUMLULUK
ve senden yapman için beklenilen
O kadar çok ROL var ki...🙄
🌹Hepsi de yakana yapışmış, en iyisini yapmanı bekliyorlar.
Azıcık bu rollerden birini öne çıkarsan, 
öbürkü bas bas bağırıyor en önemli benim diye.
Ses o kadar yüksek ki,
kendi sesini duyamaz oluyorsun bir noktadan sonra.

🌹Oysaki öyle miydi yaaa?
Anne-baba ocağında,
Üniversite yıllarında,
Çalışmadan,
Evlenmeden,
Anne olmadan,
Sadece kendinle baş başayken.
Nasıl da yüksekti sesin, bahardaki kuş misali...


"Eveeet hocam ne de güzel tanımladınız! "diyorlar ve devam ediyorlar. “Hayat bu mu? Biz böyle hayal etmemiştik oysa ki. 😩Nasıl geçer bu rollerin ağırlığıyla yıllarımız?"...
💢💢💢
Genç meslektaşlarıma
"Yaklaşın bakayım yamacıma" diyorum.
Sonra da soruyorum.
"Sağlığınız yerinde mi?"
"Çok şükür hocam" diyorlar.
"O halde şimdi tüm formülü  maddeler halinde veriyorum. Hazır mısınız güzeller?
"Hazırız hocam!"

"Biiir-Sakin kal, GEÇECEK.
 İkiii-Abartma, herkes gibi sen de BAŞARACAKSIN.
Üüüç-Unutma, sabırla yürümeye devam edersen tünelin sonunda ışık seni BEKLİYOR.🥰

"Böyle düşününce darlanmamız geçecek mi hocam?...😰"

"Daha son maddeyi söylemedim. Şimdi iyiceeee yaklaşın bakayım yamacıma" diyorum. Nefeslerini tutmuşlar ağzımın içine bakıyorlar:)
"Çok darlandığınız anda kesinlikle AJDA dinlenecek veee AJDA PEKKAN dinlenirken de içinizden, 
10 kez  BEN AJDA DEĞİLİMBEN AJDA DEĞİLİM 😃 denilecek, anlaşıldı mı canlar? Muhtaç olduğunuz kuvvet ,damarlarınızda ki asil kanda mevcut. Şimdi marş marş mutfağa,
o bulaşıklar sizi bekliyor..." diyorum.😊

"Hocaam son söyledikleriniz olmadı yaaa" 🙄

🌹🌹Oldu, oldu, bal gibi de oldu. Kaç yıllık hocayım,
Kaç yaşında da KADINIM.
Siz de gelin bakalım benim yaşıma, o zaman siz de her şeyi çözmüş olacaksınız...😉

Ben de, Ajda'nın taş gibi hatunluğunu düşünmemeye çalışarak,"Ben de değiştim sevgilim en az senin kadar.
İnan ki her yaşın bir güzelliği var.
Yüzündeki çizgilerinle saçındaki beyazlarla,
Benim için eskisinden daha güzelsin.
Bırak varsın geçsin yıllar,
Bitsin artık bu korkular..."
                      diyerek mutfağa ve bulaşıklara doğru ilerliyorum...😎


🦋 8 MART KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN!🦋

                                








Şubat 02, 2020

Disiplin dediğin şey aslında 5 dakikaymış😊

Hem öğretmenliğimde, 
hem analığımda 😊
eğitimin disiplin işi olduğuna inandım.
Bundan dolayı,
disiplinin önemini yıllarca 
bıcır bıcır
anlattım da...anlattım.

Okuldaki ve evdeki evlatlara
disiplin kazandırmak  için 
UZUUUUN YILLAR, 
Örnek oldum...
Sabırlı oldum..
Hoş görülü oldum...
Adaletli oldum...
Anlıyacağınız 
oldum da oldum:))

💢💢💢
Amaaa
bu videoları seyrettikten sonra
kendimden utandım vallahi:))

Yıllarca  vermeye çalıştığım şeyi,
5 dakikada veren
hem insan 
hem de hayvan  
varmış anacım😉

Kendimi boş yere paralamışım.
Bu da kapak olsun bana
Gitti yıllarım...😊





Üç güzel çocuk...üç güzel adam🦋🎈🦋



Benim doğduğum topraklar da;
Gelibolu'da
yüzyıllarca Türk, Rum,Yahudi, Ermeni halkları hep birlikte yaşamışlardır.
Birbirleriyle didişmeden, koyun koyuna...

Örneğin; babamın hem asker hem de esnaf arkadaşı Yasef  Amca 1960'lı yılların başında  İsrail'e göç etmişler. Rahmetli babacığım arkadaşını  özlemle anlatırdı.
Çocukken beraber çitlembik ağacına nasıl tırmandıklarını,
ceplerine çitlembikleri nasıl doldurduklarını sonrasında da beraberce nasıl yediklerini...

Babamı dinlerken kocaman bir fotoğrafın içersine girerdim.
Bu fotoğrafta babamın  ben de arkadaşı olurdum. 🎈🎈
Necati ve Yasef ile ağaca tırmanıp, onlarla çitlembik toplardım...
Sonrasında iskelede oturup ayaklarımı da denize sokar,  çitlembikleri onlarla bir güzel yerdim😊

💢💢💢

İnternetin hızlandığı ve mailleşmenin yaygınlaştığı 2000'li yılların başında  Ahmet bir mail aldı.
 O yıllarda Ahmet'te, www.gelibolu.net sayfasıyla uğraşıyordu.
Bu mail de bu sayfa aracılığıyla gelmişti.

Aslında buna sadece mail demek eksik olur.
Yaşanılan şey bir mucizeydi ...
İki temiz yüreğin, ne olursa olsun asla birbirlerini unutmadıklarının kanıtıydı.❤

Çünkü bu mail;
 İsrail'den Yasef Amca'nın oğlundan geliyordu.🙏

Yine bu mail de;
Babasının çok hasta olduğunu ve bu hasta babasının
çocukluğunun, gençliğinin geçtiği Gelibolu'yu çok özlediğini yazıyordu.
Bir de asker arkadaşı Necati Usta'yı (babamı) tanıyıp tanımadığımızı soruyordu.😔

Anneme söyledim hemen.
Çoook sevindik...karmakarışık  duygularla cevapladık maili.
Telefon numaralarını istedik, verdiler.
Hemen  aradık.

Yasef Amcam çok hasta olduğundan konuşamıyordu.
Biz de evlatlarıyla konuştuk.
Kaşıyla ,gözüyle hasta yatağından babamı sorduğunu söylediler.
Telefonda, evlatlarına babamı kaybedeli 10 yıl olduğunu  usulcacık söyledim. Ve ekledim;
"Yasef Amcam üzülmesin, ona söylemeyin babamın öldüğünü. Ona deyin ki; Necati çitlembikleri toplamış seni bekliyormuş, çabuk gelecekmişsin yoksa hepsini o yiyecekmiş."..😢

💢💢💢

Ben bunu neden paylaştım?
Bu gün "Mübadelenin İki Köyü" belgeselinin 2. bölümünü seyrederken orada
Fehmi Amca'yı tanıdım.
Fehmi YILMAZ, Yunanistan'ın Krifçe köyünde doğar.
Çocukken Krifçe'de kuyuya düşer. Sonra ne mi olur?

Fehmi Amca 80 yıl bile geçmiş olsa o kuyunun peşine düşer...
"İnsanın anayurdu çocukluğudur" sözünü de yine benim aklıma getirir.

Tarihe, geçmişe meraklıysanız,
bir de sımsıcacık insan ilişkilerini de özlediyseniz diye buraya bırakıyorum...




Ocak 23, 2020

ŞIŞŞT, biz de genç olduk:))



Bir konuşma bir konuşma...
Benim farkıma bile varmıyorlar. 

"ŞIŞŞT biz de genç olduk. Biliriz bu işleri... Ne konuşuyonuz bakem?" diyerek yaklaşıyorum yanlarına .
 Kaçak cevaplar, kem kümler, gülüşmeler... 

"Kuzular, biliyorsunuz benim de oğlum var. Anlarım ben bu fıs fısları, var bir durum açılın öğretmeninize" diye devam ediyorum.
Bakıyorum Yağız sökülecek gibi, azıcık daha veriyorum gazı,
"Ama ben sizin öğretmeninizim. Benden hiç bir şey saklanmaz ki, hadi söyleyin yavrular"

Yağız tam ağzını açacaaak, Mehmet Akif kaldırıyor kaşlarını...
"Akif o kaşlar nedir ,o kaşlar?" diyorum  tüm şirinliğimle ama yine kaçırılan gözler ...

Ben de  uzaklaşıyorum yanlarından. 
Bakıyorum tekrar. Bu sefer  birbirlerine sarılmışlar görüyorum evlatcıkları. Fıs fısa devam...🥰
İlle bir şey söyleyeceğim ya...
"Atatürk'ü ve bayrağımızı da almışşınız manzaranıza ama ben yemem bunları. 
Benden bir şey SAKLANILIYOOOOOR" diye bağırıyorum kendimce ama fıs fıstan beni duyacak halleri yooookkk kiiiii 😊

Ocak 16, 2020

Burnumda kemik var, dişlerim de çarpık:))


Emekli olacağımı duydu yavrular..
Duymalarını  istemedim aslında . Anlatmayı beceremem de üzülürler diye...
Eski defterlerinden anı defteri yapmışlar bir de  duygularını yazmışlar.
Yanıma geldiler, koca gönüllülerim...
Nasıl anlatsam?, Nerden başlasam? Dedim ki;
"Yavrular, birini özleyince ve o kişiyi de görme şansınız da yoksa benim yaptığım bir taktik var. Bakın şimdi bana, gözlerimi kapattım hayal ediyorum  Ekim'i. (en yakınımdadır o an Ekim). Ve içimden diyorum ki Ekim neredeysen mutlu olmanı istiyorum. Mesleğini eline almış  bir genç kız olmuşsundur umarım. Allah'ım Ekim'i koru . Aynı şeyi siz de benim için yaparsanız, asla birbirimizi  unutmayız." 
Anlayıp anlamadıklarını çözmek için "Hadi deneyelim." diyorum. 
Mete, her zamanki gibi önce atlıyor, gözlerini kapatıyor.
"Ferdağ öğretmenimi hayal ediyorum. Burnunda kemik var, dişleri de çarpık..."

Dur METE....Stop METE...Bu kadar detaya gerek yok kuzum diyerek dalıyorum Mete'min hayaline:))  
Sonra da; hayalinde, yüzümü çizecek kadar  görmüş ya beni diye seviniyorum.

Boşuna şarkılara bile söz olmamış. "Büyüdük ve  kirlendi Dünya" diye.