FERDAĞCA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
FERDAĞCA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Nisan 29, 2020

Burnumda kemik var, dişlerim de çarpık:))

Emekli olacağımı duydu yavrular..
Duymalarını  istemedim aslında . Anlatmayı beceremem de üzülürler diye...
Eski defterlerinden anı defteri yapmışlar bir de  duygularını yazmışlar.
Yanıma geldiler, koca gönüllülerim...
Nasıl anlatsam?, Nerden başlasam? Dedim ki;
"Yavrular, birini özleyince ve o kişiyi de görme şansınız da yoksa benim yaptığım bir taktik var. Bakın şimdi bana, gözlerimi kapattım hayal ediyorum  Ekim'i. (en yakınımdadır o an Ekim). Ve içimden diyorum ki Ekim neredeysen mutlu olmanı istiyorum. Mesleğini eline almış  bir genç kız olmuşsundur umarım. Allah'ım Ekim'i koru . Aynı şeyi siz de benim için yaparsanız, asla birbirimizi  unutmayız." 
Anlayıp anlamadıklarını çözmek için "Hadi deneyelim." diyorum. 
Mete, her zamanki gibi önce atlıyor, gözlerini kapatıyor.
"Ferdağ öğretmenimi hayal ediyorum. Burnunda kemik var, dişleri de çarpık..."
Dur METE....Stop METE...Bu kadar detaya gerek yok kuzum diyerek dalıyorum Mete'min hayaline:))  
Sonra da; hayalinde, yüzümü çizecek kadar  görmüş ya beni diye seviniyorum.

Boşuna şarkılara bile söz olmamış. "Büyüdük ve  kirlendi Dünya" diye.

Nisan 19, 2020

Benim evdeki bacılar...




Yıllarım,
belki mesleğimden,
belki de kişiliğimden,
karşımdakini anlamaya çalışmakla geçti.
Ve yine yıllarım, 
aman  beni doğru  anlasınlar diye kendimi  anlatmakla, kendimi paralamakla da geçti...😏
Ama dediğim gibi GEÇTİİİİ.💪💪
Nereden  anladım geçtiğini ?
İşte bu resimlerdeki bacılarımdan.
Biri dönmüş sırtını, çiçekleri topluyor.
Diğeri de dönmüş sırtını, işini işliyor.😁
Artık nasıl yorulmuşsam insanlardan,
nasıl arkama atmak istemişsem onları
seçtiğim eşyalarıma dahi yansımış 😩

Şimdilerde ise
beni isteyen, çekip bir iskemle yanıma oturuyor.
İster işini işliyor, isterse kalkıp çiçek topluyor.
İstemeyen de sandalyesini öteye götürüyor.
"Hele bi bak bana, 
Neden götürüyorsun o sandalyeyi? "
 diyecek ne takatım var, ne de yüreğim....

💢💢💢
Ebru Gündeş'in  şarkısı var ,"Cennet" diye.
Sözleri pek hoşuma gitmekte 
.....Ben dalkavuk olanı hizaya getiremem, 
Sorma bana ben görünmezi göremem
....  Ben gözü görmeyene resim gösteremem, 
Değerimi bilmeze değer öğretemem......

Dinleyin şarkıyı ve sözlerini .... İnanın iyi gelecek 💫💫



Nisan 15, 2020

4. Ayın Sonunda...


Gezdiğim yerler için arşiv olsun,
kendime not defteri olsun,
emeklilikte uğraş olsun,
herkeslerin var 😌benim de bir bloğum olsun, dememin bu gün 4. ayı bitti.
Baktım bu 4 ayda en çok hangi yazı okunmuş diye..
"ELALEM VE KIZLARI" okunmuş.
Bu yazıyı,
hem ay dönümü diye,
hem de elalemi dert saydığımız 
o güzel günlerin bir an önce geri gelmesi  için tekrar paylaşıyorum...

Kim bilebilirdi ki; elalemi bile mumla arayacağımızı...😪
💢💢💢

Elalem denilen  insan ırkını bilmeyen yok değil mi?

Gençliğimde
bunların sayısı mı fazlaydı?
ya da memleket güzel diye
en çok Gelibolu'da mı yaşıyorlardı?
bilemiyorum... 😎

Ama bildiğim bir şey vardı ki
ELALEM denildiğinde
çocuk aklıma,
Külkedisinin üvey annesinin ve kız kardeşlerinin geliyor olmasıydı.
Dedikoducu, kötü niyetli
fesat, tuzak kuran....😰

Ben şahsen tanıştırılmadım ELALEMLE
Görsem şu elalemdir diyemem.
Ama
anneciğime göre  tanıştırılmanıza gerek yoktu zaten.
Çünkü ONLAR her yerdeydiler 😵
Bundan dolayı hep hazırlıklı olunmalıydı...
Evinizi, kılığınızı, kıyafetinizi
hep düzgün tutmalıydınız ki
ELALEMLE iyi geçinebilesiniz.🙄

Ayrıca  her Türk Genç'inin
aklından çıkartmaması gereken iki önemli nokta vardı ki
gerekirse canını verecek
ama
kendisini bu durumlara asla düşürmeyecekti.

Neydi bunlar?
Her Türk Genci;
1- Elalemin ağzına sakız olmayacak,
2- Elalemi kendisine güldürmeyecekti...😂

💢💢💢

Ben en çokta elalemin kızçelerine gıcıktım.
Çünkü bunlar bana
Sinderalla'nın kardeşlerinden farklı anlatılıyordu.

Bu kızlar çok başarılı oluyorlardı.
Beyaz atlı prensleriyle evleniyorlar,
hem kariyer  hem çocuk yapıyorlardı.
Hele  hamaratlıklarını bilmeyen yoktu.
Evlerinin bütün işini bir çırpıda bitiriyorlar asla yorulmuyorlardı.
Özellikle de annelerine"Hayır" demedikleri gibi
hepsi de bir tatlı dilli ve güler yüzlü oluyorlardı ki sormayın gitsin...🤯

💢💢💢

Uzun lafın kısası
Tüm Türkiye olarak
çok çektik biz bu ELALEMDEN

Şimdi de,
belki her yerdeler ama
ben artık
eski ben değilim...

Aldım elime fırıncı küreğini 😂
Ankara'ya sokmuyorum bunları.
Özellikle O KIZLARINI sakın getirmesinler semtime.

Allah'ıma, kitabıma demem
Yılların verdiği
 ELALEM öfkesiyle
ağız burun girerim.
Demedi demeyin...😁





Nisan 14, 2020

Bakma gittiğime...😊


"Emekli olmak ne hissettirdi?" diye sordu bir arkadaşım.
"Özgürlük ve Kendime Üzülme" dedim.
Özgürlüğü anladınız siz de,
ben kendime ciddi ciddi çok üzülüverdim.😥
💢💢💢

Öyle çalışan kadın rahattır filan olmadı ben de...🙄

İşini seven, gönüllere girmeye çalışan bir öğretmen,
evladını yetiştirmeye çalışan bir anne,
evliliğine sahip çıkan bir eş,
evinde düzen isteyen bir ev hanımı,
sağlıklı yiyecekleri pişirmeye çalışan bir ahçı
olmanın yanında
bir de
evlat, arkadaş, gelin, görümce, kardeş, komşu...vb oluverince,
bunların da beklentileri omuzlarına biniverince
ömrün de geçtiğini görüverince
tabiki üzülürüm ben kendime... 😥

Not: Öyle 24 saat sürmüyor bu halim.
Çok şükür diyorum,
ne öyle kendine acımalar diyorum,
getirme yanına, 
yolarım o saçı başı diyorum:)) 😇

💢💢💢



Nisan 12, 2020

HAMBURG


2020' nin Mart başında gittik Hamburg'a.

Gezilerde benim favori yerlerim özellikle öyle çokta ünlü yer yok ise parklar oluyor. 'Oralara kadar gidip park mı gezilir be hocam'?😇diyorsanız artık istediğim şudur benim; 
az insan + çok yeşillik =HUZUR 

Şehir su kanallarıyla, tarihiyle, düzeniyle ne kadar güzel de olsa;
benim Hamburg'ta da en çok vakit geçirdiğim yer yine Planten un Blomen Parkı oldu.


💢💢💢💢💢💢💢💢💢💢💢💢💢💢💢💢💢💢💢💢💢







Nisan 08, 2020

Emekliliğim güzellikleri getirsin...











Yaklaşık 3 yıl önce  emekli olma kararını bir tohum olarak attım zihnime. Sonra da, bu tohuma her gün sahip çıktım. Onu suladım,  güneşlendirdim. Ama bu tohum için yüreğim ve mantığım bir savaş başlattılar ki, sormayın gitsin. 
                              
Buna  engel olamadığım gibi  kendimi de bu savaşın tam ortasında buldum. Yüreğim göreve yeni başlayan bir stajyerken, mantığım ise yeter artık diyen bir bilge oldu.Yüreğim ile mantığım arasındaki bu savaşın başı benim için çok kanlıydı. Yürek hep 6 yaşından beri her gün okuluna geldin… Bir gün bile evinden işe gidiyorum diye çıkmadın ki sen, hep okula gidiyorum dedin… Ne yaparsın emekli olunca? Ne edersin? Nirlere gidersin? Oy sana vay sana…”diye  sürekli kulağıma kulağıma bağırdı, mağduru oynadı. Uzun bir süre yüreğimin bu şekilde bağırmasına ve mağduru oynamasına izin verdim. Bu savaşı sessizce içimde yaşadım.😓 
Şubat ayında bu savaşa noktayı koydum. Kazananı "mantık" ilan ettim. Kendimce savaşı bitirmiş olmanın gururunu yaşarken, bu sefer de hop bir başka savaşın "koronanın" ortasında gözümü açtım, açtık.
Bugünse koronaya rağmen, emeklilik sürecimi tamamlamış olduğumu öğrendim. ŞÜKÜR 🌹. Tüm işlemlerin bittiğini açıklayan zarfım geldi. Bu zarfı uzun süre beklememe rağmen hemencecik öpüp, koklayıp açamadım. Yine mantık, "Dur hele, yavaş ol hocaaam " dedi. Ellerime  eldiven geçirdim. Oturdum. Usulcacık zarfı açtım. Zarfın içinden çıkan mektubu okudum. Bir daha okudum. Defalarca okudum. Okumam bitince de  mektubuma zarar vermemeye çalışarak onu dezenfekte ettim. Kuruttum. Poşete koyarak; evimin een özel, een güzel yerinde korumaya aldım kendisini. 
Eeee her mektubun harcı değil öyle, cephede sağ kalmak:)) 

💢💢💢





Mart 29, 2020

Yaşımızı ortaya çıkaran ufacık bir test:)


Hepimiz, kendimizce karantinamızı yapıyoruz.
65 yaş ve üzeri  can büyüklerimiz evdeler.
💢💢💢
Normalde, neşeli kişiliği olan arkadaşımla telefonda konuşuyoruz.
Malum gündemden dolayı keyifsiz.
Kendisini bu süreçte çok yaşlanmış hissettiğini,  yorgun hissettiğini söylüyor.
"Yok yaaa, daha devletimiz bile bizi yaşlı saymıyor. 65'e 15 var bacım" diyorum.
"Yok yok, inanki 65 değil 85 hissediyorum Ferdağ" diyor.
Onun neşesinin gelmesi için;
"Dur, sana bir video yollayacağım. Buradaki sanatçıları tanıyorsan ve isimlerini biliyorsan kesinlikle yaşın var. Ben kendime uyguladım. Tanıdıklarım var. Ama çoğunun adını hatırlayamadım . Yani yeterince yaş almadığımı kendime ispatladım. Hadi sen de seyret."
Aradan bir müddet geçiyor. Telefon çalıyor, açıyorum, bizim kızın sesi:
"Bacımm, bacım yetiş! 
Ben bu sanatçıların hepsini biliyorum. İsimlerini de biliyorum. Hattaa çoğunun eşlerinin, sevgililerinin de isimlerini biliyorum." deyince,
"Amanın o halde evdekilere hemen söyle, senin burnunu bile camdan çıkartmasınlar " diyorum.🥰


( Videodaki yaşayan sanatçılarımıza sağlıklı ömürler diliyorum.
Aramızdan ayrılanlar da nurlar içinde uyuyun. 🙏 Ben de çok hatıranız var. )

Mart 23, 2020

Gelibolu Anneleri diyor ki...



Gelibolu'nun  has kızları/ has anaları vardır. 🧿
Bu güzeller, aynı sokağa 1960'lı yıllarda gelin olarak gelmişlerdir.
Kayınvalideleri arkadaş,
kocaları arkadaş,
evlatları arkadaş olan bu kızlar üç şey için yaşarlar;
1-Namusları
2-Yavruları
3-Ev Hanımlığı😌
💢💢💢
Allah ayırmasın 🙏
Ayrılmadılar bu güne kadar birbirlerinden. 🧿
Bir gün görüşmeseler ertesi gün mutlaka görüşürler, telefonlaşırlar.
Beraber yaparlar kışlıklarını, mantılarını, bayram tatlılarını.
💢💢💢
Kardeşten öte olmuşlar artık.
Hiç kırılmazlar birbirlerine.
Ve bir de tatlı muhabbetleri vardır ki.
Saatlerce sıkılmadan dinlersiniz.
💢💢💢
Dışarıya çıkana,
hem korona hem de ceza var...
Ama bu  has kızlar nasıl ayrı kalacaklar birbirlerinden?

Telefonda ağız birliği yapmışlar.
Yakalanırlarsa polise diyeceklermiş ki,
"Bizi,  babalarımız büyük yazdırmış oğlum.  65 yokuz daha" 🥺🥺🥺
"Sakııın, aman anacım, napıyorsunuz siz?, GÖRÜŞMEK YOK!"
diye durumun ciddiyetini tekrar açıklıyorum.

"Hem polis inanır mı size? 
daha doğrusu kim İNANIR size?" diyorum.
Anacım da "Kadir İNANIR" demiyor mu? 🥰
(bizim veletlerden öğrenmiş  bu espiriyi de)😘

💢💢💢
Bizim has kızlar;
bağırlarına taş bastılar, evlerindeler, görüşmüyorlar.

Allah, büyüklerimizi başımızdan eksik etmesin.
Amin, Amin....Çooook Amin 🙏🙏🙏









Mart 22, 2020

Sanat Güneşi'mizden karantina günlerinde formda kalma tüyoları😊



Zeki Müren'i dinlemeyi hep sevdim.
1996 yılında aramızdan ayrıldı.
İyiki Türkiye'den ve benim de hayatımdan geçmiş.
Aşağıda 1980'de ameliyata girmeden önce,
annesine yazdığı ve mirasını açıkladığı mektubun samimiyetine bakar mısınız?



Mart 01, 2020

İnsan kişiliğinde 3 önemli faktör 😎


Ahmet ALTAN,
 Gece Yarısı Şarkıları  kitabında;  
kişiliğimizin oluşumunda çevre faktörünü çok güzel açıklıyor.
"Bir kuşun oradan bir çöp, buradan bir ot, beri yandan bir yaprak toplayarak kendine bir yuva  yapması gibi, biz de bir kitaptan bir sayfa, bir filmden bir sahne, bir efsaneden bir bölüm, bir öğütten bir ders toplayarak kendimize bir kişilik yaparız."  diyor.

Ya genler??
Çevre kadar genlerde önemli kişilik oluşumunda.

💢💢💢
"Çevre mi yoksa genler mi baskın oldu benim kişiliğimde?" diye düşündüm.
Düşünürken de; 
ömrün boyunca bunların ikisinden çok çektiğimi farkettim.

Çoğu zaman öyle kararlar vermek durumunda kaldım ki 😒
Bu kararlarda, 
çevrem dediğini yaptırmak için uğraşırken,
genlerim de "Hayır bu sen de yooook, sakın yapmaaa" diye bağırdı. 

Bu didişmenin bana hissettirdiği
hep  bir baskı oldu içten ve dıştan gelen😫
Bazen de bu baskı
"Kız Ferdağ, senin kişiliğin ne bacım?" dedirtti. 

💢💢💢
Çevrem ve genlerim
 sağolsunlar, 
didişirlerken beni bir hayvan sahibi yaptılar.🥰

Nasıl mı?
çevrem bana dediğini yaptırmak için zorlarken,
genlerim de hayır diye bağırırken,
bir de baktım ki;🤨
içimde nur topu gibi bir **öküz oturuyor. 🐂🤓🐂

Canım öküzüm ve ben hayata uyum sağladık.

Hayatın beni zorunlu kıldığı,
çevrem tarafından yapmam için gerekli kılınan tüm görevlerimi
genlerime sadık kalarak,
öküz tabir edilen o iç sıkıntımla yaptım, yerine getirdim.
Hep önceliğim, 
Ferdağ Bacı'nın Kişiliğinde 
kapanamayacak yaralar açmamak oldu.

Bazen öküz bana çarpttı, 
bazen de ben öküzün boynuzunu koparttım.
Böyle böyle 50 yaşıma geldim beyaa...🥰

💢💢💢
Velhasıl,
sen 
kişiliğim, kişiliğim derken, 
HAYAT
seni hem bir öküz sahibi yapıyor,
hem de bu öküzle yaşamayı  öğretiyor..

İsveçli bilim insanlarına duyrulur!
Bundan sonra, 
kişilikte 3 faktör budur; 
Gen+ Çevre+ ÖKÜZZZ  😀

📎📎📎
**İçine öküz oturması: Kişilerin çok sıkıldıklarında kullandıkları bir deyimdir.

Şubat 27, 2020

#TBT ve PERŞEMBE





Sizler biliyorsunuzdur.
Ama ben bilmiyordum. 🤦🏻‍♀️
Neyi mi?

Bu gün  ben #TBT'nin açılımını öğrendim.

Cahil Ferdağ,
bu üç harflinin açılımını hiç merak etmemiş  bu güne dek...🤓


Meğersem;
#TBT açılımı Throw Back Thursday  imiş.
Kelime anlamı  "Perşembeye Doğru", deyim anlamı da  "Ne günlerdi" demek imiş.
Bundan ötürü😌 her perşembe eski bir fotoğrafın önüne #TBT eklenir imiş.
Sezarın hakkı Sezara, perşembenin hakkı da perşembeye imiş.

Şubat 23, 2020

Her şey için suçlayabilirsin🙄

Üniversitedeyken bir hocam,
"Başarı sessizdir. Başarısızlık ise seslidir" demişti.

Ne kadar da güzel bir sözdür bu Yarabbim...

Neden mi?
Şimdi etrafınıza iyice bir bakının.
Sizi,
her şeyde günah keçisi yapanlar,
her fırsatta  geçmişi önünüze önünüze getirenler,
anlatmaya çalışsan da anlamayanlar...
İnanın ki,
bunların hepsi
BAŞARISIZ İNSANLAR

O yüzden sesleri bu kadar yüksek 🙄

Hele,
kendi hayat sınavının sorularını doğru cevaplamışsan,
üstelik sınavdan da yüksek not almışsan,
yandı gülüm keten helva...
Kendinize bir an önce, ses geçirmeyen yer bulun...😘

Ben mi?
Bu yaştan sonra yer filan bulamam kendime.
Resimde görüldüğü üzere,
bu işten para kazanmak niyetim.
PARAYI PEŞİN ALIRIM ONA GÖRE😁

Şubat 21, 2020

Google ablaları ve emmi😉


Siz de çok yakından tanıyorsunuz bu google ablalarını.
Nerden mi tanışıyorsunuz?  🙄
Durun bak, okuyunca hatırlayacaksınız.
Eskiden, mahallenin ayaklı gazetesi yahut apartmanın muhtarı denilen ablalar vardı.

Bu ablaların ortak özelliği; 
apartmanda, sokakta ya da mahallede tüm olanı biteni bilmeleri ve her konuda fikirlerinin olmasıydı. Sağ olsunlar, bunları da lüzumlu lüzumsuz her yerde paylaşırlar,
kimseciklere de söz hakkı vermezlerdi.

Sayıları azdı o yıllar.
Bir yada ikiyi geçmezdi mahalle başına. 
Sevimli de olurlardı. 
Ve cümlelerine " Duydun mu şekerim... , Benden duymuş olma..., Ama şöyle de bir durum var ablacım..."şeklinde başladıklarından her yerde tanırdınız onları.🥰

Son yıllarda bu ablalar evrim geçirdiler.
Ve sayıları  akıl almayacak şekilde artti.
Ne artmak hem de...
Her saniye artmaya da devam ediyorlar.
İşte bu yeni nesil ablalara
Google Ablaları diyorum ben 😉 

Bu yeni nesil ablalarım,
sadece  apartmanı, sokağı, mahalleyi değil anacım HER ŞEYİ biliyorlar.
Ev hanımlığından tutunda doktorun, öğretmenin, psikoloğun ....vb  her meslek grubunun da uzmanlığına el attılar. 😩

💢💢💢

Google Ablalarının ortak özellikleri de şunlar;
1-Hepsinin akıllı telefona sahip olmaları,
2- Telefonlarıyla birlikte GOOGLE EMMİyle birlikte yaşamaları,
3- Şöyle cümlelerle konuşmaları,
"Ama sen öyle diyorsun da ben öyle okumadım....
 Bak şurada dediğin gibi demiyor...
Sen filancayı takip etsen böyle konuşmazsın?..vb""🤣 

TANIDINIZ DİMİİİ bu ablaları?

Canım okuyucuma not:
Abla derken  sadece biz bayanlara değil sözüm. 
Çevremde ki  Google abilerimin de farkındayım.
Çünkü , onların da EMMİsi aynı... GOOGLE EMMİ😘

(Son sözüm de şu olsun; Vay arkadaş ne emmiymiş...
 Herkesi oturduğu yerden PROFESÖR yaptı 🤦‍♀️ )

Şubat 17, 2020

Bu bir itiraftır...

Sarımsak değil bir mandalina olmak!
Özellikle otuzlu, kırklı yaşlarımdayken
bazen
bazı bayan arkadaşlarımla😏
sohbet etmekten keyif alamadığımı  hissederdim.
Bu hissi o yaşlarımda anlamlandıramazdım.
Üzülürdüm.
Yalnız kalmaktan, dışlanmaktan korkardım.🙄
Onların arasına girmek, onlar gibi sohbetler etmek isterdim.

Ben de sanki
sohbetin (içinde) -miş,
sohbeti (anlıyor) -muş gibi yapardım.

Anlayacağınız sarımsak gibi davranırdım yahuu...🤦‍♀️

Peki ben sarımsak mıydım?
HAYIRRR ben bir  mandalinaydım.
Oh be itiraf ettim! (Bu resim beni nasıl da bülbül gibi öttürdü..🥰 )

Şimdiyse aklımda şu soru
"Neden yaparmışım acaba ben bunu kendime"?
Cahilliğimden,
dünya'nın renginin  bu mu olduğunu sanar mışım?  😂


Şubat 15, 2020

Yarım yüzyıldır dünyalıyım. ŞÜKÜR.



Heyt be! yarım yüzyıldır dünyalıyım. ŞÜKÜR.
Çok şükür, bin şükür  bir yaş daha verene...
🙏
Bugün benim doğum günüm.15.02.1971'de doğmuşum.
50 yaşımla tanışıyorum bu yıl.
Tanışmalarda iyiyimdir.  
Rengim bellidir.😉
50 yaşımdan da  bunu bekliyorum.
Arkamdan iş çevirmesin, harbi olsun ciğerimi yesin...
Bunu da böyle bilsin!😘


Şubat 10, 2020

İyiki tanıdım sizleri...



Sizin de gördüğünüz üzere,
Ferhat GÖÇER mesajı verdi bana.
Gözlerimin içine bakarak dedi ki;
"İki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze ,
bundandır böyle dibe vuruşumuz, 
BUNDANDIR BÖYLE DİBE VURUŞUMUZ..."

HAYAT,
bana da denk getirdi bu adamlardan.
Ama getirdiği gibi,
çarçabuk götürmesini de bildi...ŞÜKÜR🙏

Sanırım hayatımdan hemen gitmelerinin
en önemli nedeni
benim sadece serotinin değil  
iki satırlık adam avcısı da oluyor olmam.🤠

"Bunları da mı anlıyorsun Ferdağ?" diyeceksiniz .
 Ne yapabilirim? Vallahi anlıyorum.
Çünkü bunların  kendilerine has bir kokuları olur.😊
Öbür mahalleden de olsa
alır burnum bu kokuyu:))
Gurbette,
çalışma ortamlarımda
burnumu tuta tuta idare ettim
bu İKİ SATIRLIK ADAMLARı 😘

💢💢💢

Ben yine de,
hayatıma giren 
tüm İKİ SATIRLIK ADAMLARa teşekkür ediyorum.

Sağolun, varolun. 
İyi ki tanıdım sizleri. 
Siz olmasaydınız,
İnanın kendimi bu kadar çok sevemezdim.
Sizleri tanıdıkça,
kendimin ve çevremdeki 
iyi insanların  farkına vardım.
Şükür bizi yaradana🙏
İyiki varız diyorum...
Ya, bizler de sizin gibi olsaydık
Ne olurdu bu dünyanın hali???

Düşünmek bile istemiyorum😎






Şubat 08, 2020

50 yaş ve Ferhat Göçer

Hep denir ya,
“Şimdiki aklımla 18 olsam”
Hiçte istemem
18’lik Ferdağ’ı

Çünkü
o sersem kız,
etraf ona gülecek diye
ağzını bile açamazdı.
Sesi güzel değil diye,
müzik kulağı yok diyee
utanırdı, üzülürdü,
kendini eziklerdi🥺

Şimdi ki Ferdağ ise,
bir daha konserlere alınmama
tehlikesi de yaşasa 🥰
Ferhat’a böyle eşlik ediyor.

Hiçte susmaya niyeti yok...

OLUYORRR, OLUYORRR
yaşlanmak güzel OLUYORR🙏🧿🦋

💢💢💢

Müzik kulağımla ile ilgili
gönlünüze dokunacak,
başka bir yazım için buyrun

Şubat 05, 2020

Elalem ve kızları...


Elalem denilen  insan ırkını bilmeyen yok değil mi?

Gençliğimde
bunların sayısı mı fazlaydı?
ya da memleket güzel diye
en çok Gelibolu'da mı yaşıyorlardı?
bilemiyorum... 😎

Ama bildiğim bir şey vardı ki
ELALEM denildiğinde
çocuk aklıma,
Külkedisinin üvey annesinin ve kız kardeşlerinin geliyor olmasıydı.
Dedikoducu, kötü niyetli
fesat, tuzak kuran....😰

Ben şahsen tanıştırılmadım ELALEMLE
Görsem şu elalemdir diyemem.
Ama
anneciğime göre  tanıştırılmanıza gerek yoktu zaten.
Çünkü ONLAR her yerdeydiler 😵
Bundan dolayı hep hazırlıklı olunmalıydı...
Evinizi, kılığınızı, kıyafetinizi
hep düzgün tutmalıydınız ki
ELALEMLE iyi geçinebilesiniz.🙄

Ayrıca  her Türk Genci'nin
aklından çıkartmaması gereken iki önemli nokta vardı ki
gerekirse canını verecek
ama
kendisini bu durumlara asla düşürmeyecekti.
Neydi bunlar?
Her Türk Genci;
1- Elalemin ağzına sakız olmayacak,
2- Elalemi kendisine güldürmeyecekti...😂

💢💢💢

Ben en çokta elalemin kızçelerine gıcıktım.
Çünkü bunlar bana
Sinderalla'nın kardeşlerinden
farklı anlatılıyorlardı.

Bu kızlar çok başarılı oluyorlardı.
Beyaz atlı prensleriyle evleniyorlar,
hem kariyer  hem çocuk yapıyorlardı.
Hele  hamaratlıklarını bilmeyen yoktu.
Evlerinin bütün işini bir çırpıda bitiriyorlar asla yorulmuyorlardı.
Özellikle de annelerine"Hayır" demedikleri gibi
hepsi de bir tatlı dilli ve güler yüzlü oluyorlardı ki sormayın gitsin...🤯

💢💢💢

Uzun lafın kısası
Tüm Türkiye olarak
çok çektik biz bu ELALEMDEN

Şimdi de,
belki her yerdeler ama
ben artık
eski ben değilim...

Aldım elime fırıncı küreğini 😂
Ankara'ya sokmuyorum bunları.
Özellikle O KIZLARINI sakın getirmesinler semtime.

Allah'ıma, kitabıma demem
Yılların verdiği
 ELALEM öfkesiyle
ağız burun girerim.

Demedi demeyin...😁










Şubat 03, 2020

SEROTİNLİ Mİ? SEROTİNSİZ Mİ?😊


Bu hayatta en çok ne yaptın diye sorsalar?
İNSAN TANIDIM, derim.

Beni alın koyun tanımak istediğiniz birinin yanına size 3. dakikada geri bildirim vereyim .
O kadar iddialıyım yani..

Nasıl mı?

Çünkü ...Ben SEROTONİN avcısıyım. 😊
Adamın gözünden anlıyorum,
SEROTİNLİ Mİ? SEROTİNSİZ Mİ?diye
Bunu anlamak için de yıllarımı verdim ben
Hiçte kolay yetişmedim anlayacağınız...😘

Hocam nedir bu serotonin diyorsunuz?
Serotonin, insanda mutluluk, neşe,canlılık hissi veren  mutluluk hormonunun diğer adı.

Allah'ım bazılarımızın genetiğine bundan bol bol koyarken,
bazılarımıza da esirgemiş...

İşte esirgediği kulları sürekli mız mız da mız mız olan kulları...
Her şeyden şikayetci, hep eleştiren, hep mutsuz  karakterler var ya çevrenizde işte onlar esirgediği kulları...
Hani evlat olsa, sevilmeyecek olanlardan😎

Bu kullar hep bizi mi buluyorlar? Buluyorlar yaaa
"Yaradılanı severim, yaratandan ötürü" filan diye diye geçirdim yıllarımı ama bundan sonra hayatıma hep serotonisi yüksek insanları alıyorum,alacağım da...

Kararım kesindir. Size de tavsiyemdir.

Şimdi soracaksınız bana "Sen de serotonin ne durumda?"
Ben şurubunu kullanıyorum dermişimmm.

 Tabiki şaka😁
Bunun şurubu da, hapı da kafanızın ve yüreğinizin içinde 🎈🎈



Şubat 02, 2020

Disiplin dediğin şey aslında 5 dakikaymış😊

Hem öğretmenliğimde, 
hem analığımda 😊
eğitimin disiplin işi olduğuna inandım.
Bundan dolayı,
disiplinin önemini yıllarca 
bıcır bıcır
anlattım da...anlattım.

Okuldaki ve evdeki evlatlara
disiplin kazandırmak  için 
UZUUUUN YILLAR, 
Örnek oldum...
Sabırlı oldum..
Hoş görülü oldum...
Adaletli oldum...
Anlıyacağınız 
oldum da oldum:))

💢💢💢
Amaaa
bu videoları seyrettikten sonra
kendimden utandım vallahi:))

Yıllarca  vermeye çalıştığım şeyi,
5 dakikada veren
hem insan 
hem de hayvan  
varmış anacım😉

Kendimi boş yere paralamışım.
Bu da kapak olsun bana
Gitti yıllarım...😊